Çin'in Krizden Etkilenmesi Pek Mümkün Değil

Anadolu Ajansı'nın haberine göre Royal Bank of Scotland (RBS) Group Çin Başekonomisti Louis Kuijs, "Ekonomik ve finansal temeller ile tamponlar göz önüne alındığında, Çin'in yakında herhangi bir zamanda sistematik finansal krize maruz kalmasının çok mümkün olmadığını düşünüyoruz" dedi. Kuijs, uluslararası finansal piyasalardaki Çin'de potansiyel finansal risk ya da bir başka yavaşlamayla ilgili endişeler nedeniyle, piyasaların finansal sektör karışıklığından kaygılı olduğunu aktararak, büyümeye ilişkin daha fazla netlik istendiğini kaydetti.

Çin ekonomik büyümesine ilişkin endişelerin ve bunun gelişmekte olan piyasalar üzerindeki muhtemel etkilerine yönelik AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Kuijs, Çin'de finansal sistem istikrarsızlığına ilişkin endişeli olmadıklarını belirterek, sert iniş gibi birşey beklemediklerini söyledi.

Finasal sektör volatilitesinin bu yıl çok önemli kalmayı sürdüreceğini tahmin ettiklerini bildiren Kuijs, şunları ifade etti:

"Son yıllardaki hızlı kredi büyümesi kombinasyonu, genel kredi büyümesindeki muhtemel bozulma, mevcut parasal sıkılaştırma ve reform uygulamaları, faiz oranlarının yanında finansal problem ile kredi temerrüt risklerini de yükseltiyor. Bu aynı zamanda, Çin Merkez Bankası'nın (PBoC) en son yayımlanan parasal politika raporunun da mesajı. Bu mesaj, PBoC'nin sıkı parasal duruşu, kuvvetli denetim, finansal risklerin dizginlenmesi ve gölge bankacılık sistemindeki aşırılıklarla ilgili taahhüdünü sürdürdüğünü onaylıyor."

Kuijs, PBoC'nin aynı zamanda faiz oranı liberalizasyonuyla devam etme niyetini teyit ettiğini dile getirerek, sonuç olarak piyasa faiz oranlarının nispeten yüksek ve volatil olmasının beklendiğini aktardı.

PBoC'nin, gereksiz bankalararası faiz oranları volatilitesinden kaçınmak için ihtiyaç duyulan kısa dönem faiz oranı taahhüdünün, bir tür hedef hareketinin habercisi olmadığına işaret eden Kuijs, "Bir bütün olarak ele alındığında, bu yıl faiz oranı volatilitesi ile geçecek dönemler bekleyebiliriz. Bununla birlikte, yakında herhangi bir zamanda sistematik finansal istikrar hakkında endişeli değiliz. Ekonomik ve finansal temeller ile tamponlar göz önüne alındığında, Çin'in yakında herhangi bir zamanda sistematik finansal krize maruz kalmasının çok mümkün olmadığını düşünüyoruz" değerlendirmelerini yaptı.

Reform Planları Piyasa Beklentilerini Değiştirebilir

New York merkezli Citigroup'un Çin Araştırma Başkanı Dr. Minggao Shen ise etkisini gösteren yeni reform yolunun, Çin'in ekonomik döngüsünü adım adım yeniden şekillendirmesinin muhtemel olduğunu söyledi.

Shen, ülkede altyapı ve gayrimenkul yatırımlarıyla desteklenen GSYH büyümesinin, 2013 yılında yüzde 7,7 olduğunu anımsatarak, şunları kaydetti:

"Çinli yetkililerin, ekonominin yeniden dengelenmesi için finansal istikrarsızlık ya da kısa vadeli sancı risklerine razı olmadığı görünüyor ama büyük ihtimalle ölçülü geçişi tercih edecekler. Reformlar haricinde, Çin GSYH büyümesi 2013 yılı 2. yarısından bu yana sermaye maliyetlerindeki dalgalanma nedeniyle bu yıl baskı altında olabilir. Bu dalgalanmaların daha iyi ihracat büyümesi ile dengelenme ihtimali yok. Son gelişmeler 2014 yılı büyüme tahminimiz olan yüzde 7,3 üzerinde aşağı yönlü risklerin yukarı yönlü risklerden daha fazla bulunduğuna işaret ediyor."

Çin liderleri tarafından onaylanan büyük reform planının yönüne ilişkin olumlu olduklarını dile getiren Shen, bunun ise sadece Çin'in büyüme görünümünü yeniden inşa etmekle kalmayıp aynı zamanda istikrarlı büyüme üzerindeki piyasa beklentilerini değiştirebileceğine dikkati çekti.

Shen, hükümetin reformlar için hız ve önceliği azaltacak olan yüzde 7'nin altında büyümeyi tolere etmek için hazır gibi gözükmediklerini ifade ederek, "Yakın vadede sistematik riske neden olabilecek herhangi bir reform ertelenebilir. Şimdilik, tek çocuk politikasında gevşeme, yeni kentleşme planları gibi büyümeyi destekleyici tedbirler bekliyoruz ve bunlar finansal sistemde risk algılamasının değişmesinden kaynaklanan aşağı yönlü risklerde ağırlık kazanacaktır" şeklinde konuştu.

Sermaye maliyetlerindeki dalgalanmanın, mevcut büyüme modelindeki kredi bozulması ve finansal fazlalığın belirtisi olduğuna işaret eden Shen, "Daha iyi dış talep ihracat büyümesini hızlandırabilir ama gelişmekte olan ülkelerdeki toparlanma ithalat liderliğinde olduğu sürece. Biz bu yıl için tek haneli ihracat büyümesi bekliyoruz" ifadelerini kullandı.