Düşük Faizli Konut Kredileri İnşaat Sektörünü Diri Tutuyor

07/02/2011

Eskişehir Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Gazi Çelik, konut kredisi faiz oranlarının düşük olmasının inşaat sektöründe satışları olumlu yönde etkilediğini belirterek, ''Bu fırsat iyi değerlendirilmelidir'' dedi.

in_01Eskişehir Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Gazi Çelik, gayrimenkul piyasasının 2005-2007 yıllarında çok verimli bir dönem geçirdiğini belirterek, 2010 yılında yaşanan küresel ekonomik kriz nedeniyle gayrimenkul piyasasının da durgunluk içine girdiğini kaydetti. Emlak piyasanın kredi faizlerindeki indirimle hareketlendiğini ifade eden Çelik, şöyle konuştu:

''Emlak piyasası 2011 yılından umutlu. Ancak, seçim piyasada durgunluğa neden olabilir. Yeni yılda banka kredisi faiz oranlarının daha da aşağıya düşmesini veya bu seviyelerde olmasını bekliyoruz. Bu durumda gayrimenkul alım ve satımlarından bir hareketlilik yaşanır. Şu anda piyasa beklenilen ölçüde değil. Ancak, 'işimiz yok' diyemeyiz. Banka kredisi faiz oranları yüzde 0,75'lerde. Bu seviye gayet iyi. Faiz oranlarının düşük olması inşaat sektöründe satışları olumlu yönde etkiliyor. Düşük oranlı faizler inşaat sektörünü diri tutuyor. Bu fırsat iyi değerlendirilmelidir.''

Gelirle Kredi Geri Ödeme Planı İyi Ayarlanmalı

Ev almak için banka kredisi kullanacakların, dikkatli olması gerektiğini anlatan Çelik, ''Vatandaşlar gelirleriyle konut kredisini geri ödeme miktarını iyi ayarlamalı. Bu plan iyi yapılırsa kira öder gibi ev sahibi olunabilir. 10 yıl vadeli olarak 100 bin lira konut kredisi kullananlar 1100-1300 lira arasında kredi taksiti ödeyebilir. Bu da 700-800 lira ev kirası ödeyenler için kaçırılmaz bir fırsattır'' dedi.

Çelik, gayrimenkul satın alacakların dikkat etmesi gereken konuları şöyle sıraladı:

''Yeni bina satın alanlar uzun yıl burada yaşayacakları için evin, yapı denetimine uygun olup olmadığını iyi bilmelidir. Evin daha sonra satılmaya uygun olup olmadığı araştırılmalıdır. Bunun için evin bulunduğu semt, kuzey, güney gibi cephe özellikleri, çevre düzenlemesi, alışveriş merkezlerine, kent merkezine yakınlığı çok önemli etkenlerdir. Öte yandan gayrimenkulün geçmişe ait vergi borcunun bulunup bulunmadığı da araştırmalıdır.

Özellikle, kullanılmış gayrimenkul alanların, gayrimenkulün emlak vergisi borcunun olup olmadığını araştırmalarında yarar var. Bunun en pratik yolu, satıcıdaki makbuzları alıp kontrol etmek ve her ihtimale karşı da birer fotokopisini saklamaktır. Tapu dairesinden satın alınacak gayrimenkulün kimin adına kayıtlı olduğu sorulmalıdır. Alınacak konut veya iş yerinin bulunduğu binada kat mülkiyeti olup olmadığı da tapu sicil müdürlüklerinden öğrenilmelidir.''

Kaynak: Cumhuriyet