Gayrimenkulde taşlar sonbaharda oturur

12/08/2007

Başbakan ve eşi, görev verse kendilerine koşa koşa bir ev yaparım. En güzel evler ona yakışır. Başbakanımızın tek bir aşkı ülkeye hizmet. İnkar edersek günahtır.

Faizlerin ekimde yüzde yüzde 1’lere gelmesini beklediklerini söyleyen Kuzu, sonbaharda piyasanın oturacağını ve o zaman insanların elinde satacak mallarının kalmayacağını söylüyor. Başbakan'la gönül bağı bulunduğunu söyleyen Kuzu, yüzde 47 oy alan bir partinin uzlaşma aramasına gerek olmadığını savunuyor. Kuzu, gönlündeki cumhurbaşkanının ise Abdullah Gül olduğunu söylüyor. Gayrimenkulde sonbaharda taşlar yerine oturur, kimsenin elinde satacak malı kalmaz Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın 2002’de yenilenen Siirt seçimlerinde “Yiğit Düştüğü Yerden Kalkar” sloganının mimarı Gökçen Kuzu, ailesinin 64 yıldır inşaat sektöründe olmasına rağmen Erdoğan ve Ak Parti’nin müteahhidi olarak ün saldı. Herkes didik didik etti. Oysa onunkisi hem babadan bir mirastı, hem de bir başarı öyküsü. Yıllar önce kazandığı İTÜ İnşaat Mühendisliği’ne babasının ölümü nedeniyle çalışmak zorunda olduğu için gidemeyen Gökçen Kuzu, şimdi Türkiye’nin dört bir yanına hem akıllı inşaatlar yapıyor, hem de yabancı ortakları da yanına alarak Çin’e uzanan yolda kargo taşımacılığı gerçekleştiriyor. Gökçen Kuzu ile Ak Parti ve Başbakan'a yakınlığını, geçmiş dönemlerde olduğu gibi iktidar müteahhidi olup olmadığına dair kuşkuları, inşaat sektörünün yeni trend ve sorunlarını konuştuk. Enterasan bir hayat hikayeniz var. İTÜ'yü kazanıp gidememeniz ve sonra çok büyük bir inşaat şirketinin başına geçmeniz. Kuzu inşaat 1943'te vardı, bugün 2007’ye geldik, 64 yaşında bir şirket ve 64 yıldır Türkiye’de düz bir çizgide giden tek şirket. 64 yıl çok uzun, inişleri çıkışları oldu mu? Yok; rahmetli babam zamanında mesela Güneydoğu'da 2 firma vardı biri Kuzu, diğeri Onurlar’dı. Güneydoğu'da bir firma olmak size zorluk çıkardı mı? Çalışanın Allah yardımcısıdır. Peki nasıl yola çıktınız? Çünkü yaşınız da oldukça genç. Baba mesleği olunca, tek bildiğimiz iş buydu 7 yaşından beri inşaattayım, inşaattan hiç çıkmadım. İTÜ’ye gidemediğiniz için bir burukluk var mı? Katiyen burukluğum olmadı. Niye? Çünkü bir mühendis ne biliyorsa, ben hepsini biliyorum. Onlar kitaptan öğrendi, biz pratikten öğrendik. Daha çok kamuya dönük inşaatlar yapıyorsunuz. Gerçekten özel ilişkiye gerek var mıdır? Öyle bir şeyle biz hiç karşılaşmadık. Zaman zaman sizinle ilgili Başbakan'ın memleketinden ve ona yakınlığınızla ilgili yorumlar yapıldı. Başbakan'ı çok seviyorum. Bizlerin Siirtlilerin eniştesidir sonuçta. Akrabalığımız yok ama gönül bağımız var. Başbakanın 2002 seçimlerinden sonra yasağının kalkması ya da Siirt seçimlerinin yenilenmesinde çok etkili olduğunuz bilgileri var. Bakın bir Siirtli gibi gittim çalıştım Başbakan için. Memleket Başbakan çıkaracak. Siirt için ve bizim için bir şeref. Faydası oldu mu size Siirt’te Başbakanın? Tabi ki Siirt’e çok büyük faydası oldu. Her şeyden önce Siirt’in bir Başbakan çıkartması Siirt için çok büyük bir şeref, o şeref tek başına yetiyor. Konutun birden bire patlamasında mortgage sisteminin etkisi var mı? Yasa çıktı ama daha uygulamaya tam geçmedi. Ama Türkiye’nin önü açık, ikinci 5 yıl için aynı hükümet seçildi ve faizler yavaş yavaş inecek yani eylül ve ekimde yüzde 1’lere geri gelmesini bekliyoruz. İstanbul’daki bir projenizde mortgage’e yakın bir sistemle; 0 faizle 36 ay vadeli bir satış yapıyorsunuz? Talepte nasıl bir etki oluşturdu? Satışlar iyi. Çünkü bizim Bahçeşehir’de bir tane değil 3 ayrı projemiz var. Ankara’da da yine çok güzel, iddialı ve Ankara’nın en büyük projesi var. Yeni dönemde inşallah hedefimiz 15 bin konut. Nitekim geçmişte de 17 bin konut ürettik. Satış ve özellikle insanların alım gücü noktasında durumu nasıl görüyorsunuz? Vatandaş eskisi gibi değil, yap- satçı müteahhitten daire almıyor. Eski kasketli müteahhitler artık bitti. Şimdi tamamen millet bankaya bakıyor. Bir dönem herkes müteahhit olmuştu ve özellikle müteahhitlerle ilgili meslek örgütleri rahatsızlığı vardı. Yine herkes müteahhit mi, yoksa bir ayıklanma oldu mu? Bayağı ayıklanma oldu, eskiden çantacı tabiri dediğimiz müteahhitler vardı. Karneyle çalışıyordu. Karneli oldukları için karneyi bulan ihaleye girip çıkıyordu. Şimdi o sistem kalktı. İş bitirmeye döndü. İş bitirmeden sonra artık tamamen mali güçle alakalı. 0 faiz 36 ay vade sizi zorluyor mu? Kredi finansmanınızı yurtiçinden mi yurtdışından mı sağlıyorsunuz yoksa 0 faizle verdiğiniz rakamı konutun üzerine mi koyuyorsunuz? Hayır hayır. Kuzu tamamen kendi bünyesinde onu hallediyor. Peki mortgage sistemi gerçekleştiğinde sizi nasıl etkiler? Faydası olacak ama tabi faizler yüzde 1’e gelmeli. Şu anda bankalar indirdiler ama öyle tahmin ediyorum eylül veya ekimde bütün taşlar yerine oturur. Ve piyasa büyük bir ivme kazanır. Kimsenin elinde satacak malı kalmaz o zamana kadar. O kadar talep var mı? Var tabi. Mayıstan sonra hükümetin vs herkes talebini erteletti. Yabancılar Türkiye’ye güvenip borsayı şahlandırırken, biz de bir yandan ne olacağını bekleyelim. Ve Türkiye’de iki kişiden biri istikrarı seçti bu çok büyük bir mevzu. Eskiden ev alımına hanımlar karar verirdi. Özellikle mutfak ve banyoya özen gösterirlerdi. Bizim yaptığımız konutların mutfağını benim hanım çiziyor. Aşağı yukarı 8-9 senedir yaptığım konutların mutfağına eşim karar veriyor. Müşterilerimiz çok beğeniyor. Grup olarak bir de kargo taşımacılığı var zannediyorum. Konuttan bir açılım olarak mı düşündünüz? Yaklaşık 3 yıldır başladık. Başladığımızda 2 uçak vardı, bugün kuzunun kendine ait 6 tane uçağı var. Türkiye de kargo yapan bir MNG vardı bir de THY. Genelde yan sektör olarak şirketler otel işine, turizme yöneliyor. Biz de kargoya girelim dedik. Gerçi yeni tanıdığımız bir alan, hiç bilmediğimiz bir konu ve Türkiye’nin büyük bir ihtiyacı aynı zamanda. Ama şu anda Türkiye içinden 50 milyon dolar para sokuyoruz her yıl. Ve yılda 5 milyon dolar para geliyor. Peki inşaat alanında büyüklüğünüz nedir? İnşaatta şu anda Kuzu’nun elinde devam eden iş 1 milyar dolar kadar. Eskiden ev bir yatırım aracıydı, hâlâ öyle mi? Kesinlikle öyle. Hem satmak hem de kira getirme anlamında da ciddi bir yatırım aracı. Geçen hafta gazetelerde bir şeye rastladım. Çok konut yapıldığı için insanlar kiracı bulma sorunu yaşayacak diye. Konut yapılmasında abarttıkları kadar çok artış yok. Türkiye son 20 yıldır doğru dürüst konut yatırımı yapmadı ki. Bu son 4.5 yılda projeler çıktı. Ha 4.5 yıl yeterli mi? Değil tabii ki. Bir 15 yıl daha bu ivmede konut yapılmalı ki konut açığı kapansın. Peki ev fiyatları arttıkça, bu kiraları etkiliyor mu? Bakın gayrimenkul alırken nelere dikkat edeceksiniz; o çevrede kiralar kaç para, 10 senede kendini amorti ediyor mu? Yatırım amaçlı alırken 10 yılda kendini amorti ediyor mu diye düşünmek lazım. Trend değişti diyorsunuz, siz nasıl bir evde oturuyorsunuz? Benim evim müstakil, toprağa yakın. Buradaki evim 800 metrekare. Türk hamamı var içinde mesela. Türkiye’de hamam kültürü bitti neredeyse. Şimdi soruyorum arkadaşa hamama gittin mi diye, kimse gitmiyor. Yaptığımız tüm sitelerde hamam. Bayanlar hamamı, erkekler hamamı ayrı ayrı. Hamam uygulaması tuttu mu peki ? Tuttu, hasta oluyorlar. Yahu ciddi mi söylüyorsun diyorlar daha çok mutlu oluyorlar. İnsanı evlendirirken güzelle evlendirmek lazım. Güzel nerede? Güzel hamamda. Bazı insanlar ekonomik göstergeleri sanal buluyor? Yahu Allah aşkına! Birinci seneden itibaren dediler ki sanaldır. İkinci, üçüncü, dördüncü seneye geldik yine sanal dediler. Şimdi beşinci senedeyiz hala aynı söylem, hiçbirine inanmıyorum. Siz kazanıyor musunuz? Herkes para kazanıyor yahu. Kazanmazsa bu ülkede bir anda 60.000 dolarlara çıkar mıydı kişi başına düşen milli gelir? Hepimiz elimizi vicdanımıza koyalım. Herkes kazandı ülke kazandı. Kazanmadım diyen bence doğru söylemiyor. Veya tembelliğe alışmış, ondan kazanmıyor. Son zamanda 7-8 odalı evler yapılır oldu. 3-4 tane hanım alıyorlardı. Çekirdek aile yapısı var ama ev seçimine yansımıyor mu bu? Mesela ben evde 7-8 odayı seviyorum. Hoşuma gidiyor, çünkü aileyi topluyorum etrafıma. Her odada bir hanım yok yani? Yok, her oda da bir hanım yok. Bir pazarlama kitabıyla işe başlamışsınız. Sizi çok etkilemiş sanıyorum. 1980’in 12 Eylül günü, o zaman 18 yaşındaydım. Nalburiye dükkanı açtım Siirt’te, inzibatlar geri çevirdiler ihtilal olmuş, eve geri dediler. 60 ihtilalinde, Demokrat Parti kurucusu olan rahmetli amcamı aldılar içeriye. İşlerin tamamına, bütün mal varlığımıza el koydular. 12 Eylül 1980 günü, önünüzde bir kitapla hayatınızı değiştirdiniz? Önce kendime nalburiye dükkanı açtım. Sonra bir malzeme nasıl pazarlanır hiçbir şey bilmiyorum. 18 yaşında liseyi bitirmişim, ailenin sorumluluğu sırta binmiş. Kitapçıda gördüm aldım onu okudum. 12 Eylül gününe mi denk geliyordu dükkanın açılışı? Evet. Gittim dükkana ihtilal olmuş, açılışını yapamadım. Sonrasında pazarlama kitabı aldım, okudum. Müşteri gelirken nasıl konuşulur gibi şeyleri okudum. Kitap "Müşteri gelmiyorsa sana sen onun ayağına gideceksin" diyordu. Etkili oldu mu? Etkili oldu tabii. O zaman çimento fabrikası yapılıyordu Siirt’te, oranın bütün malzemesini komple ben veriyordum. Siyasetin neresindesiniz? Sadece hemşehrilikten ibaret bir durum mu var? Siirtli hemşehrilik var sadece. Seçim zamanı Tayyip Erdoğan’ı desteklemem lazım olduğunu düşündüm. Durmak yok yola devam sloganı çok hoşuma gitti. Ardından “Yiğit düştüğü yerden kalkar” sloganını çıkarttım. O bez afişleri siz aşmışsınız Siirt’te değil mi? Evet. O söz için size Başbakan bir şey dedi mi? Teşekkür etti ve “Nerden buldunuz onu” dedi. AK Parti uzlaşmaya gitmeli? Şimdi uzlaşma derken kiminle uzlaşma Allah aşkına! Bir parti yüzde 47 oy almış. Temsil de yüzde 85. AK Parti bugün 16.5 milyon oyla Meclis'te, yüzde 60 oy artışı. Ben kiminle uzlaşayım? Sizce Abdullah Gül cumhurbaşkanı olacak mı? Gönlümden geçen Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı olması. Kendinizi AK Parti'nin müteahhitti olarak görüyor musunuz? Asla, hiçbir zaman görmüyorum. Benim müteahhitliğim Demokrat Parti'den de önce; 1943’te başlamış. Yarın başka bir parti iktidar oldu. Korkmuyor musunuz sizi etkilemesinden? Türkiye’de başa gelecek kişi bu günden sonra bellidir. Bundan sonraki oylar yüzde 70-80’dir. Bazı şeyleri insanlar artık konuşmaya başladı eskisi gibi değil. Mesela? Eskiden ben şunun yakınıyım diyenden insanlar korkardı. Diktatörlük mevzusu gibi Saddam gibi ödü kopardı. Şimdi kalmadı, bunda basının olumlu anlamda çok büyük bir payı var. Çünkü millete rağmen artık hiçbir şey olamaz. Efendim, Kuzu çok iş yaptı, bu hükümet zamanında parladı, Kuzu’ya hesap sorun diyemezler. Kuzu 1943'te çıkmış bir firma, Kuzu’dan çok sonra çıkanlar nerede ona bakmak lazım. Kâr ortaklarınızdan biri Yunanlı galiba? Ortaklık devam ediyor mu? Eşit paylarda ortağız, bir yıl oldu. Dünyada kabul edilen iki firma bunlar. Uluslararası çalışıyorlar. İsimlerini öğrenebilir miyiz? Atena ve Taha. O da İsrail menşeli; dinlerin buluşması gibi bir şirket bunun ismi. Müşterimize sekreter hizmeti vereceğiz Bahçeşehir’de bir rezidans yapıyoruz. Yeni bir anlaşma daha yapmak üzereyiz. Onu da yaparsak, 1000 tane yaşlı evi yapmış olacağız. Rezidanslarımızda doktor hizmeti de var. Doktoru ve hemşiresiyle polikinlik içinde olacak. Ankara ve İstanbul'da birer otel yapacağız. Mesela yatak odası sadece otel odası gibi düşünülmeyecek. Hem yatak odası hem yanında çalışma odası, hata sekreter bile hizmet verecek. Yerleşebilecek sistem üzerinde, sekreteri biz vereceğiz. Türkiye'de bir ilk olacak. Evet ilk olacak. Önümüzdeki seneye kadar başlayacağız en geç. Proje çalışması başladı, yer araştırıyoruz. Biz işleteceğiz, kendi bünyemizde yada uluslararası bir firmayla anlaşıp onlara devredebiliriz.
Kaynak: Referans Gazetesi