Konut fiyatları 1 yıl artmaz

07/05/2009

ING Bank Genel Müdürü Hakan Eminsoy, sermaye ve para piyasalarında başlayan iyimser havanın sürmesi halinde, konut kredilerinde faiz oranının yılın üçüncü çeyreğinde düşebileceği değerlendirmesinde bulundu.

Konut fiyatlarında ise eldeki stoklar eriyinceye kadar fiyat artışının söz konusu olmadığını söyleyen Eminsoy, "Stoklar eriyinceye kadar, fiyatların artaması gecikebilir. Konut fiyatlarında yaklaşık bir yıl fiyat artışı beklememek lazım" dedi. Eminsoy, İstanbul'da düzenlenen 1.Mortgage Zirvesinde açıklamalarda bulundu. Türkiye'de gelir düzeyine bağlı olarak konut kredisinde vade süresinin 7-8 yıl olarak tecih edildiğini söyleyen Eminsoy, yurt dışında vadenin 25 yıla kadar uzadığını belirtti. Eminsoy, "Bugünkü faiz oranları ve ekonomik koşullar nedeni ile vade kısa tutuluyor. Özellikle 7-8 yıllık bir vade tercih ediliyor. Gelecekte bu vedelerin uzaması, faiz oranlarının düşmesi ve fonlamanın artmasına bağlı" dedi. Son dönemde Merkez Bankası faiz oranlarını düşürmesin karşın, bankaların faiz düşürmesindeki gecikme nedenlerinden de bahseden Eminsoy, bankaların riskinin daha fazla olduğunu söyledi. MB faiz indiriminin çok kısa vadeli ve yüksek teminatlı olduğunu, bankaların uyguladıkları faiz oranlarının daha uzun vadeli ve teminatın daha zayıf olduğunu ifade eden Eminsoy, "O nedenle gecikmenin olması normaldir. Para piyasasındaki hareket, kısa sürede reel sektöre yansımayabilir. Ancak bu yansımadaki gecikmenin bir diğer nedeni, küçük işletmelerde yaşanan mali sıkıntıdan da kaynaklanıyor. Kredi riskleri yüksek seyrediyor. Yaşadığımız çalkantılı dönem, en çok küçük işletmeleri etkiledi. O nedenle bankaların faiz düşürmesi gecikiyor" açıklamasında bulundu. FAİZ DÜŞÜŞÜ, TÜKETİME HEMEN YANSIMAZ Bankaların, para ve sermaye piyasalarında oluşan iyimser havanın sürmesi halinde faiz indirebileceğini ifade eden Eminsoy, "Piyasalarda başlayan iyimserliğin, reel sektöre de yansıması lazım. Tüketicinin talebi ve güveninin artması gibi. Ben, reel sektörden gelen işaretleri henüz zayıf görüyorum. Fakat bu filizlenme devam ederse, Türkiye'nin de dinamik yapısıyla, yılın üçüncü çeyreğinde bu beklentinin yerine gelebileceğini düşünüyorum. Bankaların uyguladığı faiz, 2-3 puan düşebilir" dedi. Faiz düşüşünün ise hemen tüketime yansımayabileceğini vurgulayan Eminsoy, "Faiz düşüşü, önceden tüketime çok çabuk yansıyordu. Şu anda faiz düşüşüyle sağlanacak finansmanın, biraz insanların borçluluk seviyesinin rahatlatılması, vadelerin uzatılması şeklinde kullanılacağını öngörüyorum. O nedenle tüketime hemen yansımayabilir" dedi. KONUT FİYATLARINDA YAKLAŞIK BİR YIL FİYAT ARTIŞI BEKLEMEK LAZIM Faiz düşüşü ile birlikte konuta talebin arttığını, faiz yükselince konut talebinin düştüğüne dikkat çeken Eminsoy, bunun doğru bir yaklaşım olmadığını savundu. Tüketicilerin faize odaklanması nedeni ile konut fiyatı hassasiyetinin sürekli gözardı edildiğini vurgulayan Eminsoy, şuları söyledi: "Halbuki konut fiyatının, faizden daha önemli olması gerekir. Bu dönem o düzeltmeyi sağladı. Tüketcinin şimdi, konut fiyatına daha hassas davrandığını izliyoruz. Bu anlamda konut fiyatlarında daha normal seviyelere gelindiğini düşünüyoum. Belki değerinin biraz altına indi. Hemen eski seviyesine çıkmadı. Çıkması da biraz zaman alabilir. Çünkü elde birikmiş stoklar var. Stok eriyene kadar da fiyatların artması gecikebilir. Bunun bir yıl sürmesi mümkündür. Konut fiyatlarında yaklaşık bir yıl fiyat artışı beklememek lazım." KONUTTA BİNDE 3'LÜK KÜÇÜLME, BİNDE 2'LİK ARTIYA GEÇTİ Konut sektörünün, bu yılın ilk 4.5 ayda binde üç daraldığına işaret eden Eminsoy, bundan sonra düşüşün artıya geçebileceğini söyledi. Eminsoy, "Bu yılın ilk döneminde bankalar, krediler konusunda biraz tereddütlü davrandı. Ancak iyileşmenin başlamasıyla birlikte onlar da bu konuya eğildiri. Artık sektörde ufak da olsa artıya geçti. Edindiğim en son bilgiler, binde üçlük küçülmenin, binde 1-2'lik artışa geçtiği, eksinin kapandığı yönünde" bilgisin verdi. Bankaların kredi kullandırma konusundaki hassasiyetinden de bahseden Eminsoy, kredi kullandırmada önceliğin artık gelir ve teminat olduğunu belirtti. Eminsoy, "Bir yıl önce daha rahat koşullarla kredileri verirken, yaşadığımız olumsuz tecrübeler nedeni daha titiz olduk. Bu konuda şikayetlerin gelmesi normaldir, çünkü hiç bir şey eskisi gibi değil. Faiz oranları düşse de bu titizlik devam edecektir. Çünkü krizin etkisi, işler yoluna gitmeye başlasa da hemen sıfırlanmıyor. Bir diğeri de şirketlerin yaşadığı problemler ve işsizliğin artması. Bu, kişi ve kuruluşlarda gelir düşüşünü doğuruyor" dedi.
Kaynak: Star