Kredi krizinde dip noktası aşıldı mı?

26/09/2007

Köşe yazarı Salih Nefftçi'nin Yorumları

Evet aşıldı. Emin miyiz? Finansal piyasalarda kim ne zaman emin olabilir ki? (Aslında kendisinden yüzde 100 emin olanlar yok değil, ama bu tutum genelde bir para kaybetme reçetesi) Finansal piyasalarda krizin eşik noktasının geçildiğini var sayalım. Ne olur? *** Olabileceklerin önemli bir kısmı zaten oldu. YTL fena değer kazandı Hisse senedi fiyatları yükseldi. Bonolara alım geldi. Ama bu arada göze görülmeyen bir şey daha oldu. Bazı ülkelerde konut fiyatları aniden sıçradı. Biliyoruz bazı yatırımcılar bu noktada... ‘B iz Amerika piyasasını izliyoruz konut fiyatlarında bir yükselme yok’ Diyecektir. Doğru... Ama biz bu fiyat artışlarının Amerika’da olduğunu söylemedik ki... Amerika’da konut piyasası gerçekten de durgun sırada bir dizi kötü veri var. Biz başka ülkelerden söz ediyoruz. *** Bu aralar bazı ülkeler deyince ilk akla gelen doğal olarak Amerika oluyor. Diyecek bir şey yok. En büyük riskler bu aralar Amerikan piyasalarından kaynaklanıyor. Ancak emerging piyasaların önemi de tümüyle gözardı edilmemeli. Öte yandan emerging piyasalar bu konuda yalnız da değil. Avrupa’da emlak piyasası son aylarda bir bekleme döneminden geçti. Ama dolar cinsi faizlerin inişe geçmesiyle (İngiltere dışında) yine güçlenmeye başladı. Çin’de olanlar ise çok daha ilginç Şanghay’da konut fiyatları son iki ay içinde yüzde 30 kadar sıçradı. İnanılmaz bir rakam. Üstelik kredi krizinin tam ortasında yaşanıyor. Ama bunun adı Şanghay ve Çin deki riskleri göstermesi bakımından da ilginç. Bu yükseliş Çin ekonomi yönetiminin aksi yöndeki bütün çabalarına rağmen yaşandı. *** Kuşku yokki bundan sonra da piyasalara kötü haberler gelmeye devam edecektir. Özellikle Amerikan emlak piyasası ve Amerika’daki üretim rakamları konusunda açıklanacak veriler bir süre daha oyuncuları korkutacağa benziyor. Ama geçen haftaki dramatik FED kararından sonra uzun vadede dikkatler bundan böyle başka bir gösterge üzerinde yoğunlaşacak deniyor... Amerika’daki enflasyon oranları... Bunun bir değil, en az iki nedeni var. Birincisi Doların hızla değer kaybı diğeri ise FED’in piyasalara likidite vermekte epeyi bonkör davranması. Piyasalar bu gelişmelerin her ikisine de enflasyonist olarak bakıyor. Bunu dengeleyen esas unsur olarak da resesyon riski görülüyor. *** Elbette enflasyon tedirginliği ne kadar doğru çıkar bir şey söylemek zor. Biz de enflasyonun daha büyük tehlike haline geleceğini düşünüyoruz. Ama bunun verilere girmesi epeyi bir zaman alabilir. Şu an için bilinen... Amerika’dan önce Çin’de enflasyonun yükselmeye başladığı. Çin’de enflasyon geçen ay yüzde 6.5 olarak gerçekleşti. Gelecek aylara baktığımızda bizdekinden fazla farklı bir seviye değil. Zaten Şanghay konut fiyatlarının durumu da bize aynı şeyi söylemiyor mu?
Kaynak: Star