Kredi Kullanacaklar Yeni Bir Masrafla Karşı Karşıya

25/07/2012

Bankalar, ticari kredi kullanan tüketicilerden dosya masrafı ve sigorta masrafının dışında “kredi tahsis ve değerlendirme” ücreti adı altında yeni bir masraf almaya başladı.

 

 

6 ayda bir kesilen kredi tahsis ücreti bankadan bankaya farklılık gösteriyor ve 250 TL-2.500 TL arasında değişiyor. Ticari krediler ardından konut kredileri, ihtiyaç kredileri gibi bireysel kredilerde de tüketiciler sürpriz masraflarla karşılaşabilir.

Tüketicilere “Bankaların hangi uygulamalarından şikayetçisiniz?” diye sorsak büyük ihtimalle ilk iki yanıt şu olur: Kredi kartı aidatı ve hesap işletim ücreti. Bu iki konuda çok sayıda müşteri bankalarıyla davalık olmuş durumda. Açılan davaların çoğu müşteri lehine sonuçlansa da bankalar “Hayır kurumu değil, ticari bir kuruluşuz. Bedava hizmet veremeyiz” görüşünü savunuyor. Bankaların son zamanlarda başlattıkları yeni bir uygulama, yine müşteriler ile bankaları karşı karşıya getirmeye aday. Geçtiğimiz yıllarda sadece birkaç bankanın uyguladığı ve ticari kredilerden aldığı “kredi tahsis ücretini” şimdi çok sayıda banka hayata geçirdi. Kesinti hem de öyle tek sefere mahsus değil. 3 ayda bir örneği de olsa genellikle 6 ayda bir kesiliyor. Kesinti yapılan tutar kart aidatı ya da hesap işletim ücretlerinden çok yüksek.

Ücretler 250-2.500 TL Aralığında Değişiyor

Örneğin 50 bin TL tutarında alınan bir ticari kredi için, 6 ayda bir 250 TL kesen banka da var 500 TL kesen de. Bu tutar 2 bin 500 TL’ye kadar çıkıyor. Şirketi için 120 bin TL kredi kullanan bir işadamı “kredi tahsis ve değerlendirme” adıyla kendisinden 3 ayda bir 250 TL alındığından şikayetçi. Yani 18 ay vadeyle alınan bu kredi için işadamı vade sonunda toplam 1.500 TL + BSMV ödeyecek.

Bu kesintiler müşteriler için tam bir sürpriz oluyor. Çünkü kredi alındığı esnada hiçbir bilgi verilmiyor. Kredi için en başta dosya masrafı da ödeyen müşteri bu ücretten kesinti yapıldığı anda haberdar oluyor. Peki bankalar ticari kredilerden neden bu kesintiyi yapmaya başladı? Düşen kredi faiz oranları ortamı ve azalan gelirler bankaları yeni arayışlara itti. Faiz dışı gelirlere yönelen bankalar da kredi verirken izledikleri iş akış sürecinin her aşamasını ücretlendirme çabasına girdi.

Bu örnek belki konunun daha rahat anlaşılmasına neden olabilir: Kredi vermeden önce bankacılar müşteri ziyaretine gidiyor. Sonra alınan başvuru mali tahlil bölümüne gönderiliyor. Ardından kredi tahsis bölümünün onayı alınıyor ve pazarlama departmanında kredi kullandırılıyor. İşte bu akış içerisinde bankalar “her hizmet” için masraf alma eğiliminde. “Kredi tahsis ve değerlendirme ücretinin” 6 ayda bir alınmasının nedenine gelirsek; bankalar verdikleri kredileri 6 ayda bir revize ediyor. Yani ilk defa veriyormuş gibi dosyaları yeniden inceliyor. Dolayısıyla yeniden çalıştırılan mekanizma için tekrar ücret alınıyor.

Bankalar Masrafta da Rekabet Ediyor

Son yaşanan uygulama bankacılıkta rekabetin her zaman tüketici lehine sonuçlanmadığını gösteriyor. “O banka alıyor, ben de alayım” anlayışı, faizlerin daha da düştüğü bir ortamda konut kredisi ve ihtiyaç kredisi kullananlar da önümüzdeki günlerde yeni yüklerle tanışabilir.

 

 

Kaynak: Milliyet