MB’nin faiz indirimi konut faizlerini olumlu etkiledi

26/02/2009

Konut kredi faizlerinin 1 ay içinde yüzde 1.90’lardan 1.49’lar seviyesine gerilemesi kredilerin aylık taksitlerini yüzde 15’e varan oranda düşürdü, satışları hareketlendirdi.

TEB Bireysel ve İşletme Kredileri Direktörü Koray Kaya faiz oranlarının bir miktar daha düşmesini beklediklerini belirterek, “Kısa vadede aylık bazda yüzde 1.30’lu seviyeler görülebilir. Yıl sonuna doğru daha alt seviyeleri de görebiliriz” şeklinde öngörüde bulunuyor Global kriz etkinliğini sürdürürken, son aylarda hem yabancı merkez bankalarının hem de Türkiye Merkez Bankası’nın agresif faiz indirimleri, piyasaları olumlu etkiliyor. Geçtiğimiz ay Merkez Bankası’nın(MB) faiz oranlarını 2 puan birden düşürmesinin ardından bankaların tüketici kredilerinin faiz oranlarını hızla aşağı çekmesi, kredi maliyetini hatırı sayılır oranda düşürdü. Konut kredi faizlerinin 1 ay içinde yüzde 1.90’lardan 1.49’lar seviyesine gerilemesi kredilerin aylık taksitlerini yüzde 15’e varan oranda düşürdü, satışları hareketlendirdi Son bir yılı oldukça durgun geçiren konut pazarı, kredi faizlerinin düşmesiyle birlikte tekrar hareketlenmeye başladı. 6 Aralık 2008’de konut kredi faizleri ortalama aylık yüzde 1.88 - 1.92 bandında iken 19 Ocak’ta ortalama yüzde 1.49’a geriledi. TEB Bireysel ve İşletme Kredileri Direktörü Koray Kaya faiz oranlarının bir miktar daha düşmesini beklediklerini belirterek, “Kısa vadede aylık bazda yüzde 1.30’lu seviyeler görülebilir. Yıl sonuna doğru daha alt seviyeleri de görebiliriz” şeklinde öngörüde bulunuyor. . Buna göre, örneğin; 4 Aralık’ta 10 yıl vadeyle 100 bin TL kredi alan bir kişi 2 bin 15 TL aylık taksit, 152 bin 628 TL toplam faiz öderken 19 Ocak’ta aynı krediyi alanların aylık taksiti 1794 TL’ye, ödeyecekleri toplam faiz ise 115 bin 296 TL’ye düştü. Yaklaşık bir buçuk aylık zaman diliminde faizler ortalama 0.40 puan, aylık kredi taksiti 221 TL, ödenecek toplam faiz ise 37 bin 332 TL azaldı. Bundan sonra ne olur? Türkiye’de faizlerin yüksek oluşunun, ekonomik canlanmanın önündeki en önemli engellerden birisi olduğuna işaret eden Kaya bu konuda, “Nitekim MB, de hem bu durgunluğu hem de Avrupa ve Amerikan merkez bankalarının fazi indirimlerini fırsat görerek içerdeki faizleri hızla aşağı çekmiş ve borçlanma maliyetlerinin düşürülmesinde olumlu bir rol oynamıştır.”diyor. Faiz oranlarının genel yönü aşağı beklenmekle birlikte, rakamsal olarak nerelere gelebileceği konusunda IMF ile yapılacak ‘stand by’ anlaşması, döviz kurlarının seyri, enflasyon gerçekleşmesi gibi pek çok unsurun bulunduğuna işaret eden Kaya, Bu konuda şunları söylüyor: Olumlu senaryoda oranların 1,20 ile 1,30 arasına gerilemesini beklemek mümkün olabilir. Ancak eskiden olduğu gibi bankaların yoğun bir faiz rekabetine gireceğini beklememek lazım. Belirsizlik ortamı devam ettiği sürece faiz oranları üzerindeki risk primi de yüksek kalacaktır. İleriye dönük olarak tahmin yapmak için en önemli göstergelerden birisi dış piyasalardaki canlanma olacaktır. Dış piyasalarda tüketiciler tüketim talebini arttırmadıkça, Türkiye piyasasında da ekonomik canlanmanın artmasını beklemek çok doğru bir yaklaşım olmayacaktır.” Kredi maliyetini düşürmek mümkün Öte yandan kredi alırken en önemli unsurlardan birisi de o kredinin müşteri açısından ödenebilir olması. Ödenecek aylık taksitler bir kredinin vadesine, faiz oranına ve tutarına bağlı olarak değişim gösteriyor. Örneğin; 1 yıl kadar önce yüzde 1,1 faiz oranı ile 100 bin TL’ye ev alan bir kişi, aylık 1.204 TL taksit ödemekte. Benzer bir evi gayrimenkul fiyatlarındaki gerileme sebebi ile bir sene sonra 80 bin TL’ye alıp yüzde 1,60 faiz oranı ile kredi kullanan diğer bir kişi de yine yaklaşık aynı taksit tutarını ödüyor. İkinci müşterinin fiyatların düştüğü ortamda daha düşük bir fiyattan aldığı bu evi, 2-3 yıl içinde tekrar satarak hem fiyat artışından kar etmesi hem de faiz düşüşlerinde kredisini başka bir krediyle finanse ederek maaliyeti düşürmesi mümkün.
Kaynak: Hürriyet