Mortgage sisteminde sigorta (sızlık) şekillenmeye başladı

01/06/2007

Konut finansman sistemi, dünyada bilinen adıyla da mortgage, yavaş yavaş şekilleniyor. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı bu konuda yönetmelikleri birer birer çıkartıyor.

Bildiğiniz gibi sistemin işleyişi kadar sigortası da önemli. Bu konuda da aylardır konuşulup, tartışılıyor. “Ne var bundan tartışılacak, dünyadaki uygulamaları nasılsa bizde de uygulanır” diyebilirsiniz ama maalesef öyle değil işte. Toplum olarak sigorta bilincine sahip olmadığımız, sigortaya temkinli yaklaştığımız için konut finansman sisteminden sigorta olmalı mı, olmamalımı mı, olursa zorunlu mu olmalı diye ha babam de babam tartışıp duruyoruz. İşin aslını isterseniz bu işin düzenlemesini yapanlar sigortaya külliyen karşı olduklarını aylar öncesinden hemen hemen her platformda söyledikleri için, mortgage sistemine yönelik yönetmelikler çıktıkça sistemin içinde sigortanın olmadığı da görülüyor. Nitekim Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, konut finansman sisteminin uygulanmasına ilişkin üç yönetmeliği da yayımladı. Şimdi bu yönetmeliklerin sigorta ile ilgili kısımlarına bir gözatalım. Sigorta, yıllık maliyet hesabında dikkat alınmayacak Bilindiği gibi konut finansmanı sisteminde, bankadan kredi kullanan tüketicinin yaptığı kredi sözleşmesinde belirli bir maliyet oranı bulunuyor. Buna da yıllık maliyet oranı deniyor. Bakanlığın yayımladığı yönetmeliğe göre, konut finansmanı sözleşmesinin tüketiciye yıllık maliyet oranı, kredinin veya finansal kiralamanın tüketiciye verildiği tarihte, gecikme faiz oranı ve bazı bedeller hariç tutularak hesaplanacak, bunlar da sözleşmede gösterilecek. Yine yönetmeliğe göre; konutun satış fiyatı dışında kalan ve tüketicilerin ödemekle yükümlü olduğu her türlü bedel yıllık maliyet oranı hesaplanırken dikkat alınmayacak. İşte yıllık maliyet hesaplanırken dikkate alınmayacak kalemlerin başında sigorta sözleşmesi geliyor. Yönetmelik bu konuda şunu söylüyor: Tüketicinin ölümü, maluliyeti, hastalanması ya da işsiz kalması halinde; yasal faiz ve alacaklı tarafından konut finansmanının verilmesi için şart koşulmuş diğer masraflar, toplam konut finansmanı miktarına eşit ya da bu miktardan az bir meblağın konut finansmanı kuruluşuna ödenmesini sağlamak amacıyla tasarlanmış bedeller dışında kalan sigorta ya da teminat masrafları da yıllık maliyet oranı hesabında dikkate alınmayacak. Gelelim yönetmelikteki sigorta ile ilgili bir başka noktaya. Daha önce bu sütunlarda birkaç kez değindim, konut finansmanında hayat sigortası konusuna. Bankaların kredi verirken hayat sigortası da yaptıklarını ve kamunun bu konuya olan yaklaşımını bu sütunlarda yazmıştım. Şimdi Bakanlık, yönetmelikle bu konuyu da tescillemiş. Hayat sigortası isteğe bağlı yapılacak Yönetmelik diyor ki, bilgilendirme formunun ön yüzünde yer alacak şekilde en az 16 punto ve koyu siyah harflerle, “hayat sigortası, konut sigortası gibi yapılması isteğe bağlı sigortaların yaptırılmasının zorunlu olmadığına” dair ibare bulunacak. Hayat sigortasını bir kenara bırakıyorum ama yönetmeliğin bu noktasında bana göre ciddi bir garabet var. Niye derseniz, hadi hayat sigortası zorunlu tutulmuyor diyelim, paket konut sigortası da zorunlu tutulmuyor diyelim ama zorunlu deprem sigortası ne olacak. Çünkü bu sigorta zorunlu ve Türkiye’deki konutların bu sigortayı yaptırması gerekiyor. Kanun hükmünde kararname ile bu böyle. Şimdi vatandaş bu yönetmeliğe istinaden kalkıp, bankadan kredi kullanıp, konut alırken gerek tapu işlemlerinde gerekse de bankadan bu sigorta otomatik yapıldığında itiraz edebilir. Diyebilir ki, “Bak kardeşim, yönetmelik gereği bilgilendirme formunda koca harflerle zorunlu değil diye yazmışlar, bana bu sigortayı yaptırtamazsınız, benden de bu sigortayı isteyemezsiniz”. Oysa, tapu dairelerinde zorunlu deprem sigortası olmadan hiçbir işlem yapılmıyor. Sizin anlayacağınız, konut finansmanı sisteminde bırakın sigortanın yeralmasını, mevcut ve zorunlu sigortalar bile kale alınmıyor.
Kaynak: Referans Gazetesi