Mortgagezedeler evlerden caydı, anahtarlarını bankalara gönderiyor

21/04/2008

ABD'de 12 milyon ev sahibinin yarıdan fazlası, ödeyemedikleri kredi borçları nedeniyle evlerini kaybetme tehlikesiyle yüz yüze.

Yeni trend ise mortgaezede ev sahiplerinin anahtarlarını bankalara göndererek borçlarından kaçmaları. ABD'de yaşanan mortgage krizi ile birlikte ABD bankacılık ve emlak sektörleri bugüne kadarki en büyük darbelerinden birini yedi. Bu darbeler elbette ABD ekonomisini de derinden sarstı ve resesyon ilan edilmesi an meselesi haline geldi. ABD Merkez Bankası (FED) 2005 yılından 2007 yılı ortasına kadar geçen sürede faiz oranlarını 17 kez artırınca işler karıştı. Özellikle orta ve alt gelir grubundaki aileler, kullandıkları değişken faizli kredileri ödeyemez duruma geldi. Uzmanların tahminlerine göre 12 milyon ev sahibinin yarıdan fazlası evlerini kaybedecek. Hatta kriz öyle bir boyuta geldi ki ABD Konut ve Şehir Kalkınma Bakanı Alphonso Jackson geçtiğimiz haftalarda istifa etmek zorunda kaldı. Reuters haber ajansında yer alan bir haber mortgage krizi ile ilgili bir başka gerçeği gözler önüne seriyor. Yaşanan krizin ardından yeni ev satışlarının dibe vurmasının yanında icralık konut sayısında da patlama yaşandı. Evin şimdiki değeri ödenen krediden az Mortgagezede Amerikalılar artık evlerini ve dolayısıyla da borçlarını terk etme durumuna geldi. Ev fiyatlarında yaşanan hızlı düşüş ile birlikte mortgage kredisi ile ev alanlar ödeyecekleri paranın evi satmaya kalktıklarında ellerine geçecek olan miktarın çok üzerinde kaldığını görünce evlerinden vaz geçmeye başladılar. Ev fiyatları o kadar hızlı düşüyor ki her 5 mortgage kredisi borçlusundan birinin borcu evin ederinin üzerine çıkıyor. Bu koşullar altında mortgage kredisi borçlarını ödemek istemeyen insanların sayısının artması bankalar ve ekonomi üzerindeki baskıyı artırıyor. Ayrıca, evin ederi ile kendi ödeyeceği kredi miktarı arasındaki farkı görüp kredi borcunu ödememeye karar veren ABD'liler bugüne kadar ödedikleri taksitleri yok sayarak anahtarlarını borçlu oldukları bankalara gönderiyor. İlk kez ABD'de 1990-91 yılları arasında yaşanan kredi krizi sırasında uygulanan bu yöntem yeni bir terim de yaratmıştı; "jingle mail" yani "şıngırdayan mektuplar". Bu uygulama ve "jingle mail" terimi, etkileri tüm dünyaya yansıyan kredi krizi ile birlikte yeniden popülerlik kazandı. Mortgage kredisi ile ev sahibi olanların kredilerini ödeyemez duruma geldiklerinde ya da evlerin yaşadığı değer kaybı nedeniyle kredilerini ödemeye değer bulmadıklarında "şıngırdayan mektuplar" yöntemini tercih etmesinin en önemli nedeni ise icralık olmak istememeleri. Güneydoğu Amerika'nın önde gelen bankalarından Regions Financial geçen hafta salı günü çalışmayan aktiflerinin 3 katına çıkarak 1.2 milyar dolara ulaştığını, bunun en önemli nedenlerinden birinin ev kredisi portföyündeki bozulmalardan kaynaklandığını açıkladı. Fiyatları gerilediğini gören mortgage'dan kaçıyor Reuters'a konuşan bankanın CEO'su C. Dowd Ritter evlerinin değerlerinde sert düşüşler yaşayan kredi sahiplerinin evlerini satmaya ya da mortgage kredilerini yenilemeye kalktıklarında karşılaştıkları manzara karşısında şok yaşadıklarını belirtiyor. Ritter, "Mortgage kredisi ile ev sahibi olanlar evlerinin değerinin 18-24 zay öncesine göre yüzde 40 gerilediğini görünce hemen o evlerden ve yaptıkları ödemelerden vaz geçiyorlar" diyor. Emlak şirketi RealtyTrac verileri de icralık olan evlerin sayısındaki artışın evlerini ve dolayısıyla mortgage kredisi borçlarını terk eden insanların sayısındaki artışı da yansıttığını ortaya koyuyor. RealtyTrac'e göre icralık olan ev sayısında, geçen yılın mart ayından 2008 Mart'ına kadar geçen 12 aylık sürede, yüzde 57 artış görüldü. Bankaların borçları ödenmediği için el koyduğu ev sayısı da yüzde 129 arttı. Reuters'ın görüştüğü RealtyTrac CEO'su James J. Saccacio'ya göre bu tablo ev sahiplerinin evlerini, kredi aldıkları kuruma verdiklerini gösteriyor. Çünkü bankaların el koydukları ya da üzerlerine aldıkları ev sayısı bu denli artarken açık artırmaya çıkarılan ev sayısında önceki yıla göre gerçekleşen artış sadece yüzde 32.
Kaynak: Referans Gazetesi