Özince: Bankacılık tarihiyle ilgili yazacaklarım iftihar edilecek şeyler olmayabilir

27/04/2008

Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince yaptığı açıklamada, bankacılık kariyeri ve deneyimleriyle ilgili bir şeyler yazmak söz konusu olduğunda, aklında kalanların büyük bir kısmının sıkıntılar, problemler ve olumsuzlar olduğunu belirtti.

Özince, "Türk bankacılığının biraz deneme yanılma suretiyle gelişmesinden dolayı, bir şeyler yazacak olsam yazacaklarım kendim adına da ülkem adına da çok olumlu ve iftihar edilecek şeyler olmayabilir. Ülkenin ekonomisinde ve siyasetinde sürekli hatalar yapılması bizi devamlı bir stres altında tutmuştur" dedi. İş Bankası'nın kolektif ortaklık yapısının ayrıcalığına da değinen Özince "Anonim bir sahiplik var ve bu kitlenin şahsi menfaatleri bir tarafa İş Bankası'nı bir Cumhuriyet müessesesi gibi görmeleri ve halen bu duygunun yaşıyor olması gerçekten bir mucize. Bunun dünyada pek fazla bir benzeri de, örneği de yok. Bu kolektif sermaye modelinin Türkiye'de çalıştırılabilmesini Cumhuriyeti kuranların çok büyük bir icadı olduğunu düşünüyorum. Bu icattan faydalanılmaya devam edilmeli. Aslında bu model bize aittir diye Türkiye Cumhuriyeti'nin tescil ettirmesi ve bunu kullanması lazım" değerlendirmesinde bulundu. Özince, emeklilik, ayrılma gibi konularla ilgili "Bana teşekkür edilse, ben bir şey değil diyerek gidip de ekmeğimi başka bir yerde aramayı düşünmem. Böyle de bir ilkemiz var. Profesyonel yöneticiyim, ne yapalım canım İş Bankası'nda buraya kadarmış diyemem. Bunlar işin zor yönleri. Sonuçta bir kolektif sermayeye, İş Bankası ideallerine, Cumhuriyet ideallerine şu veya bu hüviyet altında hizmet etmek sorumluluğunu da taşırız. Bu onurlu ama bugünün koşulları altında taşınması da zor bir görevdir. Bankayı yönetmek işin en kolay tarafı" diye konuştu. Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, bankacılık kariyeri ve deneyimleriyle ilgili bir şeyler yazmak söz konusu olduğunda, aklında kalanların büyük bir kısmının sıkıntılar, problemler ve olumsuzlar olduğunu söyledi. Özince, "Bankacılık serüvenimde, kariyerimde beni en çok etkileyen konu, imkanları çok kısıtlı ülkemizin tasarruflarının doğru kullanılması yönünde bankacılıkta, sermaye piyasasında yapılması gereken işlerin çoğu zaman yapılmaması, geç yapılması ve yanlış yapılması olmuştur. Türk bankacılığının biraz deneme yanılma suretiyle gelişmesinden dolayı, bir şeyler yazacak olsam yazacaklarım kendim adına da ülkem adına da çok olumlu ve iftihar edilecek şeyler olmayabilir. Ülkenin ekonomisinde ve siyasetinde sürekli hatalar yapılması bizi devamlı bir stres altında tutmuştur" diye konuştu. Özince, şunları söyledi: "Doğrusu bu konuda en büyük başarının da başta Atatürk'ün hisselerinin temsilcisi CHP, İş Bankası çalışanları ve emeklileri olmak üzere daima birlikte hareket eden yüz binlerce adetteki halk ortaklarına ait diye düşünüyorum. Anonim bir sahiplik var ve bu kitlenin şahsi menfaatleri bir tarafa İş Bankası'nı bir Cumhuriyet müessesesi gibi görmeleri ve halen bu duygunun yaşıyor olması gerçekten bir mucize. Bunun dünyada pek fazla bir benzeri de, örneği de yok. Bu modelin, kolektif sermaye modelinin Türkiye' de çalıştırılabilmesini Cumhuriyeti kuranların çok büyük bir icadı olduğunu düşünüyorum. Bu icattan faydalanılmaya devam edilmeli. Aslında bu model bize aittir diye Türkiye Cumhuriyeti'nin tescil ettirmesi ve bunu kullanması lazım."
Kaynak: Referans Gazetesi