'Bazı kamu çalışanlarına çıkar sağlanabilir'

17/01/2007

mlak Müşavirliği Kanun Tasarısı ile Türkiye'deki emlakçıların yok sayıldığını ifade eden Sabri Ateş, tasarıda yer alan düzenlemelerle de bazı kamu çalışanlarına çıkar sağlanabileceğini öne sürdü

İstanbul Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Sabri Ateş, Emlak Müşavirliği Kanun Tasarısı'nın gündemde bulunduğunu hatırlatarak, tasarıda yer alan bazı hükümlerin kendilerini hayrete düşürdüğünü söyledi. Tasarıyla emlak müşaviri olmak için 4 yıllık üniversite mezunu şartı ve emlak müşavirliği lisans belgesini alma zorunluluğu getirildiğini belirten Ateş, "Kanunlar ve Kararnameler Genel Müdürlüğü'nde bulunan tasarı ile Türkiye'deki emlakçılar yok sayılıyor. Tasarı ile ilkokul, ortaokul ve lise mezunu olup da bu mesleği 1.1.2006'dan önce yaptığını ispat edenlerin emlak müşavirliği sınavına alınacağı belirtiliyor" dedi. 'Kamu görevlilerine müşavirlik hakkı veriliyor' Tasarıda yer alan bazı hükümlerle bir takım kamu çalışanlarına çıkar sağlanabileceğini öne süren Sabri Ateş, "Tasarıya göre Maliye Bakanlığı'nda en az iki yıl süre ile milli emlak kontrolörü, daire başkanı ve üstü, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü?nde en az iki yıl süreyle bölge müdürü, hukuk müşaviri, tapu ve kadastro müfettişi, daire başkanı ve üstü kadrolarında bulunanlara direk olarak emlak müşavirliği lisansı verilmesini öngörüyor" diye konuştu. Oda Başkanı Ateş, emlak müşaviri olmak için bir büro açılması ve lisansa sahip kişinin işyerinin başında bulunması gerektiğini anlatarak, şunları aktardı: "Devlet kademesindeki bu insanların emlak bürosu açacak halleri yok. Bu uygulama ile eczacılıkta olduğu gibi emlak bürosu açamayanlara diplomaların verilmesi ve böylece gelir elde edilmesi söz konusu olabilir. Bu tasarı ile hayatında hiç emlakçılık yapmamış insanlara bu fırsat verilirken, sektörde yıllarca emek harcayan insanlar ise bir sınava tabi tutuluyor. Tasarının yasalaşması durumunda sektörde faaliyet gösteren binlerce emlakçının mağduriyeti gündemde." 'Emlakçıların müktesep hakları var' Yasal çerçevede faaliyetlerini sürdüren emlakçıların müktesep haklarının bulunduğunu dile getiren Ateş, "Bir meslek kanunu hazırlanıyor ve bunun için ilgili meslek odalarının görüşleri alınmıyor. Maliyeye vergisini ödeyen, ilgili meslek odasına kayıtlı olan ve eğitimlerini tamamlayan emlakçıların kanun gereği bu sınava alınamayacağını bir gerçek. Çünkü müktesep hak vardır ve bu hak vatandaşın elinden alınamaz" ifadelerini kullandı. Sabri Ateş, tasarının incelendiği zaman bu tür sıkıntıların dikkat çektiğini ifade ederek, "Bu bizim değil, devlet kurumlarının bir araya gelerek hazırladıkları bir tasarıdır ve yanlış düzenlenmiştir. Bu nedenle en başından tasarının bizimle birlikte ve mevcut emlakçıların durumunun gözetilerek hazırlanması önem taşıyor. Meslektaşlarımıza müktesep hakkın verildiği ve bazı maddelerinin değiştirildiği daha düzgün bir tasarı istiyoruz" açıklamasını yaptı. 'İlkokul mezunları da müşaviri olabilecek' Oda Başkanı Ateş, tasarı ile emlak komisyonculuğunun ortadan kalkıp, sadece emlak müşavirliğinin gündeme geldiğinin altını çizerek, şöyle devam etti: "Tasarıda çok ilginç maddeler var. Diyelim ki, tasarı bu haliyle yasalaştı. İlkokul mezunu bir emlakçı da sınava girip kazandı ve emlak müşaviri oldu. Hani, müşavir olmak için üniversite mezunu olmak gerekiyordu. Yani tasarıya göre ilkokul mezunları da emlak müşaviri olabilecekler. Aslında bunun 'Emlak Komisyoncuları ve Müşavirliği Kanun Tasarısı' olarak düzenlenmesi gerekiyor. Tasarıda şirketlerle ilgili maddeler ise bazı kesimlere çıkar sağlayabilir. Tasarıya göre şirketlerin tüm ortaklarının müşavirlik lisans sahibi olması zorunlu. Bu da şu demek: Şirkette 15 ortak varsa ve hepsinin lisansı olması gerekiyor. Yani tüm bu belgelerle ayrı ayrı bürolar kurulabilir ya da başkasına verilerek gelir elde edilebilir. Bu şekilde olursa meslek çok daha gerilere gider. Bu nedenle kanunun bu şekilde çıkmasına karşıyız." 'Defterdarlık görevini yapmıyor' İstanbul Defterdarlığı'na sektörde kayıt dışı çalışanları tespit edip, bildirdiklerini ve gerekli işlemlerin yapılmasını istediklerini vurgulayan Ateş, "Son olarak yine bazı kayıt dışı çalışan kişileri tespit ettik ve bunu defterdarlığa ilettik. Ancak, bu kişilerle ilgili işlem yapılmak yerine, bizden bu kişilerin satış ya da kirada aracılık ettiği gayrimenkullerin listesi istendi. Aslında küçük bir araştırma ile bu insanların kayıt dışı çalıştığı ve vergi vermedikleri anlaşılacaktır. Bazı kamu kurumlarının neden böyle bir tutum takındığını anlamakta zorlanıyorum" dedi. Ateş, her şeyi birebir takip etmelerinin mümkün olmadığının altını çizerek, "Devlet üzerine düşen görevleri yerine getirmelidir ve kayıt dışı çalışanları tespit ederek gerekli cezaları vermelidir. Çünkü bizim mesleğimizi, kazanç sağlamak için çok değişik alanlarda faaliyet gösterenler de yapıyor. Böylece hem mesleğimiz zarar görüyor, hem de devlet vergi kaybına uğruyor" ifadelerini kullandı. 'Vatandaşa da görev düşüyor' Belediyelerin kanun gereği bölgelerindeki emlakçılara 'gidin emlakçılar odasına kayıt olun' demesi gerektiğine vurgu yapan Oda Başkanı, "Bakanlar Kurulu tarafından imzalanmış Zorunlu Standart Tebliği'ne göre, bütün emlakçıların kayıt altına alınıp, belirlenen standartlara göre emlakçılık yapması gerekiyor. Bu standarda uyulmayacaksa bu tebliğ neden çıkarıldı" dedi. Vatandaşın da üzerine büyük sorumluluk düştüğüne dikkat çeken Ateş, "Vatandaşlarımız da hiçbir sorgulama yapmadan, rasgele bir emlakçı vasıtası ile gayrimenkul alımı yapabiliyor. 'Bu emlakçı odaya kayıtlı mı, vergisini veriyor mu, standartlara göre iş yapıyor mu?' diye kimse sormuyor" şeklinde konuştu. 'Özel satış ofisleri haksız rekabet yaratıyor' İnşaat firmalarının yaptıkları konut projelerinin satışını kendi satış ofisleri vasıtası ile gerçekleştirmesinin emlakçıları mağdur ettiğini ifade eden Ateş, konuyla ilgili olarak resmi makamlara başvuruda bulunacaklarını anlattı. Ateş, bu şekilde de sektörde haksız rekabet yaratıldığını öne sürdü. Mortgage ile ilgili olarak da, kanunun çıkabileceğini ancak, Türkiye'deki hazırlıkların yeterli olmadığını ifade eden Sabri Ateş, şu koşullarda kanunun çıktıktan sonra raflarda tozlanmaya mahkûm olduğunu belirtti. 'WEC International'a ilgi yoğun' Aynı zamanda WEC International Yönetim Kurulu Başkanı da olan Sabri Ateş, şu ana kadar aralarında Denizli, Antalya, Bodrum ve İzmit gibi yeni bayilerle birlikte toplam 60 üyesi bulunan WEC'e çok yoğun bir talep geldiğini söyledi. Ateş, ilk yılda 300 ofis hedefinin yanı sıra gayrimenkul yatırım ortaklığı kurmakla ilgili de çalışmalarını yoğunlaştıracaklarını anlatarak, "Özellikle bu yıl çalışmalarımızı iyice artıracağız. Türkiye çapındaki ofislerimiz aynı anda WEC tabelası ile faaliyetlerine başlayacak ve sektörde vereceğimiz hizmetlerle kalitemiz kısa süre içinde anlaşılacaktır. Bize gelen talepler de hedeflerimize çok rahat bir şekilde ulaşacağımızın göstergesidir" diyerek sözlerini tamamladı.
Kaynak: Milliyet