2015 İlk Çeyreğinde Krediler Arttı

09/06/2015

Yılın ilk çeyreğinde bankacılık sektörü kredilerinde artış yaşandı. Alınan önlemlerin etkisiyle yıllık büyüme hızı yüzde 10’un altına gerileyen bireysel krediler 2015 yılının ilk çeyreğinde kısmen canlandı.

TBB, "Parasal genişlemenin devam etmesi ve enflasyon beklentilerinin düşük kalmaya devam etmesi Avrupa’da faiz oranlarının tarihi dip seviyelerde kalmasına neden oldu" ifadelerini kullandı.

Türkiye Bankalar Birliği, “Türkiye ekonomisinde de yavaş büyüme ile birlikte, enflasyonda kur ve gıda fiyatları kaynaklı baskılar sürmüştür. Bankacılık sektöründe karlılık oranları düşük kalmaya devam etmiştir. Bireysel kredilerdeki düşüş trendi ivme kaybetmiş, kurumsal krediler ise yüksek oranlı büyümüştür” açıklamasında bulundu.

Türkiye Bankalar Birliği (TBB), Üç Aylık Dönemler İtibariyle Banka ve Grup Bilgilerine ilişkin verileri açıkladı. Buna göre, bankaların gelişmiş ülkelerdeki makroekonomi politikaları ayrışması küresel ekonomi üzerinde etkili olmaya devam etti. Gelişmekte olan ülkelere fon akımları dalgalı bir seyir izlerken, para birimlerindeki oynaklık da etkili oldu. Türkiye ekonomisinde de yavaş büyüme ile birlikte, enflasyonda kur ve gıda fiyatları kaynaklı baskılar sürdü. Bankacılık sektöründe karlılık oranları düşük kalmaya devam etti. Bireysel kredilerdeki düşüş trendi ivme kaybetti, kurumsal krediler ise yüksek oranlı büyüdü.

Avrupa'da Faiz Oranları Dip Seviyede Kaldı

Gelişmiş ülkelerdeki ayrışan para politikaları gelişmekte olan ülkelerde oynaklığa neden oldu. Gelişmiş ülkelerin büyüme performanslarındaki ve enflasyon görünümlerindeki farklılıklar beraberinde para politikasında da ayrışmayı getirdi. ABD’de 2015 yılının ilk aylarında işgücü piyasasında toparlanmaya ve ekonomik canlanmaya işaret eden verilerin ardından ABD Merkez Bankası’nın (Fed) 2015 yılı içerisinde beklenenden daha erken faiz artırımına gidebileceği beklentileri güçlendi. Ancak, Mart ayındaki verilerin güçlenmeyi desteklememesi bu beklentileri zayıflattı. Avrupa’da ise belirgin bir büyüme işaretinin gelmemesi ile birlikte Avrupa Merkez Bankası (ECB) negatif borç alma faizi uygulamaya başladı ve varlık alım programını genişleterek sürdürdü. Parasal genişlemenin devam etmesi ve enflasyon beklentilerinin düşük kalmaya devam etmesi Avrupa’da faiz oranlarının tarihi dip seviyelerde kalmasına neden oldu.

Güven Endeksleri Geriledi

Verilere göre, gelişmiş ülkelerdeki politika ayrışması gelişmekte olan ülkelere fon akımlarında da oynaklığa neden oldu. Yılın ilk çeyreğinde gelişmekte olan ülkelerden sermaye çıkışı yaşanması ile söz konusu ülkelerin para birimleri değer kaybetti. Mart ayı Fed para politikası kurulu toplantısı ardından yayımlanan tutanakların faiz artırım sürecinin ötelenebileceği beklentilerini güçlendirmesiyle gelişmekte olan ülkelere fon akımının bir miktar dengelenmesini sağladı. Başta petrol olmak üzere emtia fiyatlarında yaşanan düşüş gelişmiş ülkelerde politika tercihlerini, gelişmekte olan ülkelerde ise makro ekonomik dengeleri etkilemeye devam etti. Düşen petrol fiyatları enerjide dış bağımlılığı yüksek olan ülkelerde enflasyon ve cari işlemler dengeleri açısından olumlu katkı sağladı. Türkiye ekonomisinde 2014 yılı büyümesi bir önceki yıla göre yavaşlayarak yüzde 2,9 seviyesinde gerçekleşti. Zayıf yurtdışı ekonomik görünüme karşın net dış ticaret büyümeye olumlu katkı sağlarken, yatırımlar zayıf kalmaya devam etti. 2015 yılı ilk çeyreğine ilişkin öncül büyüme verileri karışık bir görünüm sergiledi. Sanayi üretiminde özellikle otomotiv sanayii kaynaklı olmak üzere bir canlanma görülürken, güven endeksleri geriledi.

Politika Faizinde Ölçülü İndirime Gidildi

Merkez Bankası politika faizinde ölçülü indirime giderken, sıkı likidite politikasını sürdürdü. Merkez Bankası 2015 yılının ilk çeyreğinde ölçülü bir faiz indirimine giderken, getiri eğrisini yatay tutarak sıkı likidite politikasını sürdürdü. Petrol fiyatlarındaki düşüşe karşın, kurdaki gelişmeler ve gıda fiyatlarının yarattığı baskı ile enflasyon görünümünde beklenen baz etkisi kaynaklı düşüşün gerçekleşmemesi para politikasındaki sıkı duruşun sürmesine neden oldu. Politika faiz oranı Ocak ayında 50, Şubat ayında ise 25 baz puan indirildi. Buna ek olarak, döviz kurlarındaki oynaklığın etkili olmaya devam etmesi nedeniyle Merkez Bankası döviz likiditesine ihracat reeskont kredileri kanalıyla destekleyici bir politika uyguladı.

2015 İlk Çeyreğinde Krediler Arttı

Yılın ilk çeyreğinde bankacılık sektörü kredilerinde artış yaşandı. Alınan önlemlerin etkisiyle yıllık büyüme hızı yüzde 10’un altına gerileyen bireysel krediler 2015 yılının ilk çeyreğinde kısmen canlandı. Bireysel krediler içerisinde kredi kartları yıllık bazda gerilemeye devam ederken, konut kredileri yüzde 17’lik büyüme ile en hızlı artan kalem oldu. 2014 yılında alınan makro ihtiyati tedbirlerin etkisiyle karlılığı düşen bankacılık sektöründe 2015 yılının ilk çeyreğinde öz kaynak karlılığı hafifçe artmış ancak geçen yılın aynı dönemine göre düşük kaldı. Kredi stokundaki büyümeyle birlikte baz etkisi karlılıktaki artışta etkili oldu. Yılın ilk çeyreğinde kar hacmi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 14 arttı. Yıllık bazda değerlendirildiğinde kar hacmindeki artış ise yüzde 16 seviyesinde gerçekleşti.

Takipteki Krediler Yüzde 2.7 Seviyesinde

Takipteki krediler 2015 yılının ilk çeyreğinde de düşük düzeyde seyretmeye devam etti. Takipteki kredilerin toplam kredilere oranı yılın ilk çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre bir değişim göstermemiş ve yüzde 2.7 seviyesinde gerçekleşti. Aynı dönemde, özel karşılıkların takipteki kredileri karşılama oranı yüzde 74 oldu. Toplam mevduatın toplam aktiflere oranı, geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla değişmeyerek yüzde 56 oldu.

Banka Şube Sayısı 11 Bin 233’e Yükseldi

Mart 2015 itibariyle faaliyet gösteren banka sayısı 45 tane oldu. Bir önceki yılın aynı ayına göre şube sayısı 181 adet artarak 11 bin 233’e yükseldi. Personel sayısı ise 3 bin 146 kişi artarak 201 bin 217’ye yükseldi. Aralık 2014 itibariyle, ilk beş bankanın toplam aktifler içindeki payı yüzde 58, mevduat içindeki payı yüzde 59 ve krediler içindeki payı ise yüzde 56 düzeyinde gerçekleşti. İlk on bankanın toplam aktifler içindeki payı yüzde 85, mevduat içindeki payı yüzde 89 düzeyinde gerçekleşti. Krediler içindeki payı ise yüzde 85 oldu.

Kaynak: Kamu Gündemi