Bankalara Verilecek Cezalar Adil ve Ölçülü

27/03/2013

Rekabet Kurumu’nun amacı rekabetin iyi işlemesini sağlamak. 
Belki bir noktada bankalar açısından rekabet mevzuatını netleştirecek bir şeyler düşünmek gerekecek ama bu sürecin ortasında çok doğru olmaz.

12 büyük bankanın başta faiz olmak üzere birlikte hareket ederek rekabete aykırı hareket ettikleri iddiasıyla başlatılan Rekabet Kurumu soruşturmasında karar 10 güne çıkıyor. 
Bankalar ciro üzerinden yüzde 10’a kadar ceza kesme yetkisi bulunan kurum ile yaptığı görüşmelerde farklı hesaplama yöntemi için bastırırken, karara az bir süre kala Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’dan “Adil ve ölçülü ceza bekliyoruz” açıklaması geldi.

Sektörde 1 milyar dolar hatta bu rakamın da üzerinde ceza kesilmesi ihtimalinden bahsediliyor.
 Öncek Cuma Beşiktaş’taki Başbakanlık Çalışma Ofisi’nde bir grup gazeteciyle akşam yemeğinde bir araya gelen Babacan, Türkiye ve dünyanın gidişatı, hükümetin beklenti ve hedefleriyle ilgili açıklamalarda bulundu. Bankaların ‘Rekabet soruşturması’ sürecinde kendilerine de geldiğini hatırlatan Babacan, Rekabet Kurumu’nun BDDK ile bazı konularda işbirliği yapması gerektiğini belirterek, “Her bankanın durumu farklı. Bazıları ceza almayabilir, hepsi de alabilir” dedi.

Verilecek Cezalar Adil ve Ölçülü

Babacan şunları kaydetti:
“Verilecek cezanın adil ve ölçülü olacağını düşünüyorum. Dolayısıyla arkadaşlar bunu kendi aralarında konuştular, BDDK ile konuştular zaten. Bizler ilgilendik biraz. Rekabet kavramı oturmalı. Rekabet Kurumu’nun amacı rekabetin iyi işlemesini sağlamak.
Belki bir noktada bankalar açısından rekabet mevzuatını netleştirecek bir şeyler düşünmek gerekecek ama bu sürecin ortasında çok doğru olmaz. Reel sektörde ciro kavramı ile bankacılıktaki ciro kavramının da mukayesesi biraz zor.”

Serbest Ticarette Tehlikenin Farkındayız

ABD’nin Meksika ve Kanada ile yaptığı serbest ticaret anlaşmasının (gümrüksüz ticaret) Türkiye’ye büyük etkisi olmadığını ama AB ile yapacağı serbest ticaret anlaşmasının büyük etkisi olacağını anlatan Babacan, şunları kaydetti:
“Amerika ile AB, iki dev ekonomik blok, tek pazar oluyor. Bu öyle bir noktaya gelebilir ki, hem AB hem ABD ile siyasi ilişkilerde mevcut durumdan geriye düşebiliriz. AB-ABD serbest ticaret anlaşması yapınca biz ABD mallarına kapılarımızı açacağız. Ama ihracatımızda gümrük vergileri sürecek. Burada AB sıkı durmalı. Bizi Gümrük Birliği’ne soktunuz, üye yapmadınız, 18 yıl geçti. Madem böyle bir şey var, biz de oturalım masada. AB yokmuşuz gibi davranıyor.”

2013 enflasyonda rekor yılı olabilir
 
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, bu yılın hedefleriyle ilgili şu açıklamayı yaptı:
“Son bir buçuk yıldır yeniden dengeleme sürecinde büyüme kompozisyonunda artık net dış talep önde. 2013 bunun daha dengeli olduğu bir yıl olacak. İç talep ile dış talep büyümeye daha dengeli bir şekilde katkıda bulunacak. Enflasyonda bu yıl rekor bekliyoruz. Halen yüzde 5.3 tahminimiz. Bundan bir yıl önce de 5.3’tü. İnşallah bir rekor daha olacak. Sürpriz olacak gibi görünüyor.”

Sosyal Yardım Amacını Aştı

Gelir dağılımının düzelmesi için sosyal yardımda önemli adımlar atacaklarını anlatan Ali Babacan, ‘kayıt dışı çalışma isteği çalışan tarafından gelmeye başladı’ diyerek bu alanda somut adım atacaklarını kaydetti.
Babacan şöyle konuştu: “Sosyal yardımlar istihdam politikasını etkilemeye başladı. Yeşil kartı olan, kömür, para yardımı alan  patronuna ‘Beni sigortalı yapma’ diyor. Bu dengeye dikkat etmeliyiz. Artık İşkur’a kayıtlı olmayana yardım vermiyoruz. 3 kez İşkur’un bulduğu işi reddedenin yardımı kesiliyor.”

Tedbir almasaydık Yunanistan olurduk
 
Krizdeki Yunanistan’ın üretmeden tükettiğini ifade eden Ali Babacan, “Dört yıldır arka arkaya küçüldü, 2013’te de küçülecek. Fakat, iç talep hâlâ üretimin üzerinde. Yunanistan’da dengeyi bulabilmekleri için iç talebin daha da azalması gerekiyor. Yani refahın daha düşmesi gerekiyor. Hâlâ hak etmedikleri bir refah içindeler. Çünkü yıllarca üretmeden tüketmişler. Türkiye’de grafik 2004, 2005, 2006 biraz hafif Yunanistan meyilli olmuş ama 2009 krizi bize üretimle tüketimi buluşturtmuş. 2011’de tedbir almasaydık, 2012 ile ilgili programı uygulamasaydık, Yunanistan’a benzemeye başlayacaktık” diye konuştu.

IMF’ye 5 Dakikada 5 Milyar Dolar

Türkiye’nin IMF’ye olan 400 milyon dolarlık borcu mayısta bitiyor. Hatta Türkiye, olası kriz durumunda 5 milyar doları IMF’ye kullandırma taahhüdünde bulundu. Bu kararı Başbakan Erdoğan’ın 5 dakikada karar verdiğini anlatan Babacan bu süreci şöyle anlattı:
“Bana, Türkiye’nin ekonomik tablosu iyi görünüyor, sizi IMF’ye kaynak sağlayacak ülke olarak görüyoruz talebi gelmişti. Meksika’daki G-20 zirvesi sırasında karar verildi. Başbakan ile oturduk ‘destek verelim mi vermeyelim mi, ne kadar verelim’ diye. Bizden 5 milyar dolar isteniyordu. Kararı Başbakan ile 5 dakikada verdik. Başbakan listede diğer para veren ülkeleri görünce karar verdi, prestijli bir iş. 2001’de en borçlu ülkelerin başındaydık şimdi para veren ülkeler arasında olmak hoş bir şey.”

Konut Kredisi Faizi Yüzde 10

Ticari kredi faizlerinin yüzde 12 olduğunu ifade eden Ali Babacan, “Konut kredisi faizi yüzde 10, taşıt kredisi yüzde 11, ihtiyaç kredisi ise yüzde 14.
 Neden? Çünkü Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu konuta iltimas geçiyor. Ticari kredide faiz daha düşük olabilir.
 Zaten ticaride teminatsız kredi yok. Bu nedenle faiz çok yüksek ve düşebilir” diye konuştu.

Kaynak: Milliyet