Kredi derecelendirme kuruluşları ahlakî zaaflardan arındırılmalı

30/07/2010

Ekonomik krizi öngöremeyen ekonominin 'akıl hocalarına' bir eleştiri de Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz'dan geldi.

durmusG-20 ülkelerinin, itibarı dibe vuran kredi derecelendirme kuruluşlarını masaya yatırdığını belirten Yılmaz, "Bu kuruluşların karşılaştığı ciddi ahlakî sorunları var. Ancak kaldırılmalarını çözüm olarak görmüyorum. Ahlakî zaafı azaltılmış hale getirilmeliler." dedi.

Tarihin en büyük ekonomik krizi, bankalar kadar bu krizi öngöremeyen kredi derecelendirme kuruluşlarının da itibarını sarstı. Bu kuruluşların yüksek yatırım notu verdiği pek çok şirketin ve ülkenin iflasın eşiğine gelmesi, bugüne kadar ne derse doğru kabul edilen ekonominin 'akıl hocalarını' tartışmaya açtı. Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Durmuş Yılmaz, gelinen noktada kredi derecelendirme kuruluşlarının, 'ahlaki zaaflardan' arındırılması gerektiğini söyledi.

Üst düzey yöneticileriyle İstanbul'a çıkarma yapan Durmuş Yılmaz, bu kuruluşların itibarlarının G-20 ve Uluslararası Finans Kurumu (IFC) tarafından detaylı şekilde masaya yatırıldığını kaydetti. Bu şirketlerin uluslararası finans camiasının en önemli gündem maddesi haline geldiğini belirten Yılmaz, "Bu kuruluşların karşılaştığı ciddi ahlaki sorunları var. Ancak kaldırılmalarını çözüm olarak görmüyorum. Ahlaki zaafı azaltılmış hale getirilmeliler." dedi.

Krizden etkilenen ülkeler

IMF ve Dünya Bankası tarafından krizden en çabuk ve en az zararla çıkan ülkeler arasında gösterilen Türkiye, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının gözünde hâlâ iflasın eşiğindeki Yunanistan, İspanya ve Portekiz'den daha kötü durumda. Türkiye'nin başarısı ortadayken bu kurumların düşük not vermesinin alın yazısı olmadığını bildiren Durmuş Yılmaz, bu durumun içselleştirilmemesi gerektiğini vurguladı. Bu konuda kredilendirme kuruluşlarıyla pazarlık yapmayacaklarını ifade ederken, "Biz doğruları yapmaya devam edeceğiz. Piyasa, yaptıklarımızı doğru algılıyor. Biz istikrarlı oldukça onları utandıracağız." diye konuştu.

Yılmaz, bu kuruluşlarla görüşerek sürekli Türkiye ile ilgili doğru bilgileri aktardıklarını belirterek 'not işinin' pazarlık konusu olabileceğinin imasını bile kabul etmeyeceğine dikkat çekti. Merkez Bankası başkan yardımcılarından Mehmet Yörükoğlu da, kredilendirme kuruluşlarının notlarının geriden geldiğine ve gelişmekte olan şirketlerin bunun sıkıntısını yaşadığına işaret etti.

Durmuş Yılmaz, Türk ekonomisinin daralmasında en önemli etkenin ihracat pazarlarındaki talep daralması olduğunu hatırlatırken, eğer iç talebin dış talepten daha hızlı toparlanması durumunda çıkış stratejilerini erkene çekeceklerini duyurdu. İhracatın kur farkından dolayı sıkıntıda olduğunu bildiklerini de dile getirerek, turizm etkisinden dolayı döviz girişlerinin daha da artacağı, bu sebeple döviz satın almayı düşünmediklerini anlattı. Durmuş Yılmaz, toplantıda hükümetin, TBMM'nin yeni dönemine bıraktığı 'Mali Kural' düzenlemesine de değindi. Tasarının kanunlaşacağına inandığını yineleyen Başkan, en geç 2012 bütçesinde kuralın uygulanacağını aktardı. Merkez Bankası Başkan Yardımcısı İbrahim Turan da, Mali Kural tasarısının daha fazla sıkılık getirmediğini belirttti.

Stres testinin gerçeğini 2001'de yaptık


Amerika'daki son göstergelerin insanlara ikinci dip korkusu verdiğini anlatan Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, düzelme ihtimalinin daha fazla olduğuna inandığını kaydetti. Avrupa tarafında ise bankalara uygulanan stres testi sonuçlarına göre daha olumlu bir sonuç çıktığını belirterek, zaten krizde tecrübelenen merkez bankası başkanlarının, ikinci dibe müsaade etmeyeceklerini söyledi. Stres testinin, kötü durum senaryoları düşünülerek bankaların şimdiki rakamlarının yeterli olup olmadığını gösterdiği bilgisini veren Yılmaz, "Biz bu testin gerçeğini 2001'de yaptık. O da bize çok sağlam bir bankacılık sistemi kazandırdı." dedi.

Kaynak: Zaman