Para Politikasındaki Duruş Enflasyondaki Düşüşü Destekleyecek

27/11/2019

Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal, para politikası duruşunun enflasyondaki düşüş sürecinin devamını sağlayacak şekilde belirlenirken, finansal istikrara yönelik zorunlu karşılıklar gibi makro ihtiyati araçları da etkin bir şekilde kullanacaklarını söyledi.

İstanbul Sanayi Odası'nda "Dış Denge, Sürdürülebilir Büyüme ve Fiyat İstikrarı" konulu bir konuşma yapan Uysal, finansal mimari çalışmalarının yanı sıra zorunlu karşılık gibi makro ihtiyati araçları da etkin kullanarak reel sektörü finansal risk yönetimi ve krediye erişim konularında desteklemeye devam edeceklerine dikkat çekti.

Uysal konuşmasında "Önümüzdeki dönemde para politikası duruşumuzu enflasyondaki düşüş sürecinin devamını sağlayacak şekilde belirlerken, finansal istikrara yönelik olarak zorunlu karşılıklar gibi makro ihtiyati araçları da etkin bir şekilde kullanacak; yapısal politika alanlarındaki analizlerle kamuoyunda farkındalık oluşturma misyonumuzu yerine getirmeye devam edeceğiz" dedi.

Önümüzdeki dönemde finansal mimari çalışmalarımızın yanı sıra zorunlu karşılıklar gibi makro ihtiyati araçları da etkin bir şekilde kullanarak reel sektörü krediye erişimde destekleyeceklerini söyledi.

Uysal konuşmasında cari açığın para politikasına etkilerinden söz etse de piyasaların yakından izlediği 12 Aralık'taki yılın son Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısına yönelik güncel bir para politikası mesajı vermedi.

Türkiye ekonomisinin pozitif büyüme kaydedilen bir yılda cari fazla vereceğine dikkat çeken Uysal cari dengedeki iyileşmenin kalıcı olması için, bu politikaların yapısal reformlarla desteklenmesi gerekliliğine de dikkat çekti.

Başta enerji sektöründe olmak üzere üretimde ithal girdi oranının azaltılmasının kritik önem taşıdığını belirten Uysal yenilenebilir enerjide yerlileştirilme ve yenilenebilir enerjinin elektrik üretimindeki payının artırılması konusunun önemine de dikkat çekti.

Cari dengenin 2018 ikinci çeyrekten başlayan dengelenme ile hızla iyileştiğine de dikkat çeken Uysal cari fazlanın GSYH'ya oranın bu yılın üçüncü çeyreğinde %1'e ulaştığını söyledi.

Uysal, "Bu çerçevede, ilerleyen dönemde iktisadi faaliyetin kademeli olarak toparlanacağı bir konjonktürde göreli fiyatların sınırlayıcı etkisi nedeniyle büyümenin cari denge üzerindeki etkisinin nispeten daha az olmasını bekleyebiliriz" dedi.

Fiyat istikrarı ve sürdürülebilir büyümenin birbirini tamamlayan unsurlar olduğuna dikkat çeken Uysal, üretimin ithal girdi oranını azaltmak yönünde atılacak adımların dengeli büyümeye önemli katkı sunacağına inandığını da söyledi.

Uysal TCMB olarak ellerindeki araçları fiyat istikrarına yönelik olarak kullanırken dış dengenin makro finansal istikrara yansımalarının da dikkate alındığını belirtti ve şöyle devam etti:

"Bu kapsamda, kredilerin artış hızı, kompozisyonu ve sektörel dağılımı itibarıyla sağlıklı bir şekilde büyümesine yönelik olarak zorunlu karşılıklar gibi makro ihtiyati araçların da etkin şekilde kullanıldığı bir politika çerçevesi benimsemekteyiz."

Proje Bazlı Teşvik Sistemi'nin yapısal alanda atılmış olanönemli adımlardan bir tanesi olduğuna da değinen Uysal, "Yaptığımız hesaplamalara göre teşvike konu olan ürünlerin toplam net ithalatı 2017 yılında 17 milyar dolar olup milli gelirin yaklaşık %2'sine karşılık gelmektedir. Bu bağlamda teşvik sisteminden elde edilecek kazanımların orta vadede getirisi yüksek olacaktır" dedi.

Kaynak: KrediPazari