Tüketiciye Uygulanan Kredi Sınırlaması Sona mı Eriyor?

28/08/2015

Yaklaşan seçimler ve ekonomik büyümedeki yavaşlama karşısında BDDK'nın kredi sınırlaması kuralları esnetebileceğini söylüyor.

Türkiye'nin son yıllarda uyguladığı en etkili ekonomik reformlardan biri olan kredi sınırlaması sona ermek üzere gibi duruyor.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), yıllık yüzde 50 seviyelerine kadar yükselen tüketici borçlarını kısma amacıyla 2014 yılı başında getirdiği uygulamayla telefon ve takı gibi pahalı ürünler için kredi kartına taksit uygulamasını yasaklamıştı. Alınan önlemler G-20 ülkeleri arasında en yüksek seviyede olan cari açığın azaltılmasına katkıda bulunarak ve tüketici borçlanmalarını azaltarak, kredi derecelendirme kuruluşları ve IMF'nin de övgüsünü kazanmıştı.

Bugün ise yaklaşan seçimler ve ekonomik büyümedeki yavaşlama karşısında BDDK kuralları esnetebileceğini söylüyor. GAM UK yatırım direktörlerinden Paul McNamara, "ne şekilde olursa olsun kredilerin tekrar yükselmesine izin vermenin çok tehlikeli" olduğunu ve kararın "çaresizlik koktuğunu" söyledi.

Yapılması planlanan değişiklik, Mayıs ayında BDDK başkanlığına atanan ve BDDK'nın "üretimi daha fazla desteklemesi gerektiğini" düşünen İslami bankacılık kökenli Mehmet Ali Akben'in de ilk büyük icraatı olmuş olacak.

Ekonomik Büyüme Dört Çeyrektir Yüzde 3'ün Altında

Türkiye'nin ekonomik büyümesi dört çeyrektir yüzde 3'ün altında seyrediyor. Ancak ekonomistler kredi koşullarının esnetilmesinin yanlış tip büyümeye yol açacağını düşünüyor. Taksit sınırlamaları getirildiğinden bu yana, çarpıcı seviyelere çıkmış olan kredi borçları üçte bir oranında geriledi. Sınırlamalar öncesinde Türklerin taksit borcu 48 milyar liraya ulaşmış durumdaydı. Şu anda ise benzin ve gıda alışverişleri de dahil olmak üzere pek çok ürün için taksit yaptırmak yasak.

Türkiye, iki ay süren koalisyon görüşmelerinin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından Kasım ayında yeni bir seçime gitmeye hazırlanırken, AKP de yavaşlayan ekonomiyi canlandırma baskısıyla karşı karşıya. Bir yandan da bu yıl en kötü performans gösteren üçüncü gelişen piyasa para birimi olan liranın yıl başından bu yana değer kaybı yüzde 20'ye ulaşmış durumda ve tahvil faizlerindeki artış bütün gelişen piyasalar arasında en yüksek seviyede.

Berenberg Bank Ekonomisti Fabian Hungerland, "Türkiye'nin ekonomik büyümesi önemli oranda tüketim ve inşaatla ilerliyordu. Ancak küresel likidite şartlarındaki değişimle beraber, AKP'nin iş modeli de sıkıntı yaşıyor. Tüketici kredileri üzerinde şu anda uygulanan düzenlemelerin esnetilmesi de bu iş modelini tekrar işler hale getirme amacı taşıyor; özellikle de şimdi, seçimler yaklaşıyorken" dedi.

Kaynak: Businessht