Yeni Tüketici Kanunu Piramit Satış Sistemlerini de Yasaklıyor

10/07/2013

Yeni Tüketici Kanunu Taslağı'na eklenen madde ile gerçekçi olmayan yüksek kazanç beklentisi vaat eden ve tamamen sistemi kuran sınırlı sayıdaki kişilerin para kazanmasına dayanan saadet zinciri olarak ta bilinen 'piramit satış sistemlerini' yasaklayan düzenlemeler getirildi

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, 'Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Tasarısı'na ilişkin, "Komisyonda yapılan değişiklikle son zamanlarda saldırgan bir satış türü olarak öne çıkan ve çok sayıda tüketiciyi mağdur etmeye başlayan devre mülk ve devre tatil amaçlı konutların ön ödemeli (maket üzerinden) satışlarında tüketiciyi ileri düzeyde koruyacak olan teminat ve bina tamamlama sigortası, sözleşmeden dönme ve teslim süresine ilişkin düzenlemeler yapılmıştır" dedi.

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, önceki gün TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu'nda kabul edilen 'Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Tasarısı'nı değerlendirdi. Tüketimin insanlığın varoluşuyla birlikte ortaya çıkmış bir kavram olduğunu belirten Yazıcı, "Günümüzde teknolojik gelişmenin ve özellikle küreselleşmenin etkileriyle, hızla değişen ve gelişen bir pazar yapısı ile karşı karşıyayız. Tüketiciler, üretilen mal ve hizmetlerle ilgili olarak, çeşitli pazarlama yöntemleriyle, tüketime yönlendirilmektedir. Bu da günümüzün 'tüketim toplumlarını' ortaya çıkarmaktadır. Böyle bir ekonomik ortamda, tüketiciler; kendilerine en uygun mal ve hizmet seçimini bilinçli bir şekilde yaparak ihtiyaçlarını karşılamak durumundadır. Bu da tüm dünyada temel bir insan hakkı olarak kabul edilen tüketicinin korunması kavramının önemini her geçen gün artırmaktadır" dedi.

Tüketicinin korunması ile ilgili yapılan düzenlemelerin ortak amacının üreticiler karşısında zayıf konumda bulunan tüketicilerin güçlendirilmesi ve güvenlerinin artırılması olduğunu belirten Yazıcı, tüketicinin korunması ile ilgili kuralların, tüketiciyi korumanın yanı sıra, belli standartta ve kalitede mal ve hizmet üretimini sağladığını bildirdi. Bu açıdan Türkiye ekonomisinin gelişmesine de katkıda bulunduğuna dikkati çeken Yazıcı, tüketicinin korunması kavramının dünyada son 50 yıldır önem kazandığını, oysa tüketicinin korunmasının gündemlerine yeni giren bir konu olmadığını ifade etti.

Yazıcı, 2003 yılında kapsamlı bir değişikliğe gidilerek tüketicilere yeni hakların getirildiğini belirterek, tüketici hukukunun, ekonomik olarak güçlü üreticiler karşısında zayıf ve örgütsüz tüketicinin korunması ihtiyacından doğduğunu bildirdi. Önceki gün TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu'nda kabul edilen 'Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Tasarısı'nın hazırlanması bu ihtiyaçtan doğduğunun altını çizen Yazıcı, "Tüketicilerimizin yoğun olarak problem yaşadığı alanları tespit ettik. Bu doğrultuda Kanunda yaptığımız köklü değişikliklerle bu problemlere çözüm yolunu açtık. Mevcut 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, 76 milyon tüketicimizi ilgilendiren ve tüm sektörlere uygulanacak ortak kuralları belirleyen çerçeve bir kanun olmasına rağmen ülkemizde ve dünyada meydana gelen değişim ve gelişim karşısında sorunları gidermekten ve ihtiyaçları karşılamaktan uzak bir hale gelmiştir" ifadelerini kullandı.

Kanun Tasarısı Taslağı'nın, 23 Ağustos 2012 tarihi itibariyle kamuoyunun görüşüne açılarak başta sivil toplum örgütleri olmak üzere 96 kurum ve kuruluşun görüşü sorulduğunu hatırlatan Yazıcı, "Ayrıca internet sayfasında kamuoyu ile paylaşılan taslakla ilgili pek çok kurum, kuruluş ve tüketici de görüşlerini Bakanlığımıza iletmiştir. Kanun Tasarısı, 23 Mayıs 2013 tarihinde Başbakanlığa gönderilmiş, 27 Mayıs 2013 tarihinde Bakanlar Kurulu'na sunulmuş ve 4 Haziran 2013 tarihinde de TBMM'ye sevk edilmiştir. TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu'nda Tasarının geneli üzerindeki görüşmeleri müteakiben verilen önerge doğrultusunda, daha ayrıntılı bir şekilde incelenebilmesini teminen bir Alt Komisyon kurulmasına karar verilmiştir" dedi.

Yazıcı, Alt Komisyonun 19, 20, 25 ve 26 Haziran 2013 tarihlerinde gerçekleştirdiği çalışmalar sonucu hazırlanan Tasarı'nın, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu'nda 3, 4 Temmuz 2013 tarihlerinde gerçekleştirilen görüşmeler neticesinde kabul edilerek TBMM Genel Kurulu'na sevk edilmeye hazır hale getirildiğini bildirdi. Yazıcı, Kanun Tasarısı'nın başta 76 milyon tüketici olmak üzere, tüm imalat ve ithalat sektörünü, tüketiciye mal ve hizmet sunan tüm esnaf ve tacirler ile bunların meslek örgütlerini, tüketicinin korunması alanında faaliyet gösteren tüm sivil toplum kuruluşlarını ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarını ilgilendiren ve tüm sektörlere uygulanacak ortak kuralları belirleyen çerçeve bir kanun olmasının hedeflendiğini vurguladı.

Yazıcı, tasarının özellikle, Tüketici Hakem Heyetleri, Tüketici Konseyi, Reklam Konseyi gibi tüketicilerin hak arama yollarını kolaylaştıran ve seslerini duyurmalarına imkan veren kuruluşlar yönüyle, ayıplı mal, taksitle satışlar, ön ödemeli konut satışları, abonelik sözleşmeleri gibi alanlarda ve bankacılık sektöründe tüketiciden alınan ücretlerin sınırlandırılması ve tüketicilere ücretsiz bir kredi kartı sunulmasının zorunlu hale getirilmesi gibi hususlarda da ileri düzenlemeler içerdiğini belirtti.

Diğer taraftan Kanun Tasarısı'nın hedefleri arasında yer alan maddeleri sıralayan Yazıcı, "Tüketicilerin işlem yaptığı tüm piyasalarda 'bilinçli tüketici, basiretli tacir' ilkesinin esas alınması. Tüketicilerin seçimini ihtiyaçlarına en uygun ve rasyonel şekilde yapabilmesi için kendisine gerekli bilgilerin sağlanması. Tüketicilerin güvenliğinin sağlanması ve bilinç düzeyinin artırılması. Tüketicilerin mahkeme dışı çözüm organları aracılığıyla, haklarını etkin, hızlı ve masrafsız arayabilmelerinin önünün açılması. Tüketiciye tanınan hakların tahkim edilmesi ve buna paralel olarak ürünlerde kalite standardının yükseltilmesi. Bürokratik işlemlerin azaltılması. Piyasadaki rekabet ortamının gelişmesine katkı sağlanması. Tacirler arasındaki haksız rekabetin önlenmesine katkı sağlanması, bulunmaktadır" dedi.

Kanun Taslağında yer alan 'tüketici' tanımına gerçek kişilerin yanı sıra tüzel kişiler de eklenmek suretiyle özellikle kamu yararına çalışan dernek ve vakıflar ile apartman site yöneticiliklerin de Kanunun sağladığı haklardan faydalanmasının öngörüldüğünü bildiren Yazıcı, "Diğer taraftan, Komisyonda yapılan değişiklikle son zamanlarda saldırgan bir satış türü olarak öne çıkan ve çok sayıda tüketiciyi mağdur etmeye başlayan devre mülk ve devre tatil amaçlı konutların ön ödemeli (maket üzerinden) satışlarında tüketiciyi ileri düzeyde koruyacak olan teminat ve bina tamamlama sigortası, sözleşmeden dönme ve teslim süresine ilişkin düzenlemeler yapılmıştır" ifadelerini kullandı.

Bankaların tüketicilerden faiz dışında alacağı ücret, komisyon ve masrafların Bakanlığın görüşüyle BDDK tarafından belirlendiğini, tüketicilerin korunması ve Kanunun ruhuna uygun davranılması gerektiğinin düzenleme altına alındığını kaydeden Yazıcı, ayrıca, oluşturdukları sistem çerçevesinde, satıcı veya sağlayıcı adına mesafeli sözleşme kurulmasına aracılık edenlerin, satıcı veya sağlayıcıya ilişkin bilgiler ile tüketici ile yapılan işlemler ile ilgili kayıtları tutmak ve istenilmesi halinde bu bilgileri ilgili kurum, kuruluş ve tüketicilere vermekle yükümlü tutulmasına yönelik değişikliğin yapıldığını belirtti.

Bakanlık tarafından çıkarılacak ikincil düzenlemelerde başta tüketici dernekleri olmak üzere ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum kuruluşları ve kamu kurumu niteliğindeki meslek örgütlerinin görüşlerinin alınmasının zorunlu kılındığına dikkati çeken Yazıcı, şunları kaydetti: "Tasarının cezalara ilişkin maddesinde yapılan değişiklik ile tüketicilere yıllık üyelik aidatı ve benzeri isim altında ücret tahsil edilmeyen bir kredi kartı sunmayan Bankalara (Kart Çıkaran Kuruluş) verilecek idari para cezasının miktarı 5 milyon TL'ye çıkarılmıştır. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Taslağı kanunlaştıktan ve uygulama yönetmelikleri çıkarıldıktan sonra Türk tüketicisi çağdaş ülkelerde yaşayan tüketicilerle aynı haklara hatta bazı alanlarda daha üst düzey korumaya sahip olacaktır.Yazıcı, diğer taraftan, Komisyonda kabul edilen önerge doğrultusunda Taslağa eklenen madde ile yoğun tüketici mağduriyetlerinin yaşandığı, katılımcılarına bir miktar para veya mal varlığı ortaya koymak karşılığında, gerçekçi olmayan yüksek kazanç beklentisi vaat eden ve tamamen sistemi kuran sınırlı sayıdaki kişilerin para kazanmasına dayanan saadet zinciri olarak ta bilinen 'piramit satış sistemlerini' yasaklayan düzenlemelerin yapıldığını bildirdi.

Kaynak: Haberler