Kuraklık tarımı, mortgage krizi inşaatı vurdu; büyümede yıllık hedef tehlikede

11/12/2007

Tarımdaki küçülmede hububat, bakliyat, yağlı tohumlar, şekerpancarı, patates, üzüm, bazı sebze ve meyvelerin üretimlerindeki azalma etkili oldu. Hububat üretimi yüzde 14,6 düştü. 2001 krizinin ardından 22 çeyrektir büyüyen Türkiye ekonomisi, duraklama sürecine girdi. 2007'nin Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarını kapsayan üçüncü üç aylık dönemine ilişkin büyüme hızı devam etmesine rağmen yüzde 2 seviyesinde kaldı.

Büyümenin düşük çıkmasında tarımda kuraklığın etkisiyle gerçekleşen yüzde 7,8'lik küçülme etkili oldu. Son yıllarda oldukça hızlı bir büyüme trendi izleyen inşaat sektörünün, genel seçim ve ABD'de patlak veren mortgage krizi sebebiyle fren yapması da olumsuz etkide bulundu. Kesintisiz büyüme rekoru 23 çeyreğe ulaşmakla birlikte son 22 çeyreğin en düşük oranlı büyümesi kaydedildi. Yüzde 5'lik yıl sonu hedefine karşın bu yılın ilk dokuz ayında büyüme oranı yüzde 4 olarak gerçekleşti. Yıllık hedefin tutabilmesi için son çeyrekte yüzde 8'le rekor bir büyüme yakalanması gerekiyor. Türkiye İstatistik Kurumu'nun açıkladığı verilere göre, üçüncü çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre GSMH cari fiyatlarla yüzde 7,5 artışla 190 milyar 990 milyon YTL, sabit fiyatlarla ise yüzde 2 artışla 48,1 milyon YTL oldu. GSMH, dolar cinsinden yüzde 23,1 artarak 146 milyar 804 milyon dolar düzeyinde oluştu. Yılın ilk dokuz ayı itibarıyla milli gelir cari fiyatlarla yüzde 11,7 artarak 468 milyar 465 milyon, sabit fiyatlarla ise yüzde 4 artışla 120,9 milyon yeni lira oldu. Dokuz aylık dönemde 348 milyar 661 milyon dolar düzeyinde gerçekleşen milli gelirde geçen yıla göre dolar cinsinden artış da yüzde 19,3 düzeyinde gerçekleşti. Bu arada kişi başına milli gelir, AB'ye uyum çalışmaları sebebiyle bu kez açıklanmadı. Yetkililer, kişi başına gelir rakamının Mart 2008 sonunda, 2007'nin 4'üncü çeyreğine ilişkin büyüme verileriyle birlikte açıklanacağını söyledi. Büyümede yaşanan sert frende, tarımdaki yüzde 7,8'lik küçülme etkili oldu. Tarım sektörü ilk çeyrekteki yüzde 2,9'luk büyümenin ardından, ikinci çeyrekte yüzde 2,1 küçülmüştü. Böylece tarımda ocak-eylül döneminde yüzde 5,6'lık bir küçülme yaşandı. Milli gelirde en büyük paya sahip olan sanayinin ilk çeyrekteki yüzde 7,5 ve ikinci çeyrekte yüzde 4 olan büyüme hızı, üçüncü çeyrekte yüzde 3,7'ye düştü. Sektörde ocak-eylül dönemi itibarıyla büyüme yüzde 5 düzeyinde oluştu. Ticarette ilk çeyrekte yüzde 6,5, ikinci çeyrekte yüzde 3,4'e gerileyen büyüme üçüncü çeyrekte yüzde 1,3'e kadar indi; ilk dokuz ay itibarıyla büyüme yüzde 3,4 oldu. Son yıllarda oldukça hızlı bir büyüme trendi izleyen inşaat sektörü de fren yaptı. İnşaatta ilk çeyrekte yüzde 16,5, ikincide yüzde 15,7 olan büyüme oranı üçüncü çeyrekte yüzde 5,4'te kaldı. İnşaat yılın ilk 9 ayında yüzde 11,5 büyüdü. Vatandaş tüketimi kısıyor Vatandaşlar, tüketim harcamalarını yılın üçüncü çeyreğinde de kısmaya devam etti. Harcamalar yöntemiyle hesaplanan gayri safi yurt içi hasıla (GSYİH) verilerine göre, yılın ilk çeyreğinde sabit yüzde 2 oranındaki bir büyümenin ardından, ikinci çeyrekte yüzde 0,7'ye gerileyen özel nihai tüketim harcamaları, üçüncü çeyrekte yüzde 3,6 artış gösterdi. Özel nihai tüketim harcamalarında dokuz aylık büyüme yüzde 1,8 düzeyinde gerçekleşti. Bu kapsamda ilk çeyrekte yüzde 3,7, ikincide yüzde 3,6 artan gıda ve içki harcamalarında üçüncü çeyrekteki büyüme ise yüzde 1,5'te kaldı, dokuz aylık artış yüzde 2,7 oldu. Dayanıklı tüketim harcamaları ise ilk çeyrekteki yüzde 1,1, ikinci çeyrekteki yüzde 9,7'lik rekor küçülmenin ardından üçüncü çeyrekte yüzde 5,1 artış gösterdi. Bu grupta dokuz aylık dönem itibarıyla yüzde 2,1 düşüş yaşandı. Yarı dayanıklı tüketim malı harcamalarında ilk çeyrekte yüzde 1 büyüme ve ikinci çeyrekteki yüzde 3,6 küçülmeden sonra üçüncü çeyrekte yüzde 9,1'le rekor bir artış yaşandı. Konut sahipliği harcamaları ise her üç çeyrekte ve dokuz ay itibarıyla yüzde 2,4 oranında büyüdü. Devletin nihai tüketim harcamaları ise ilk çeyrekteki yüzde 8,8'lik artışın ardından ikinci çeyrekte yüzde 7,4, üçüncü çeyrekte yüzde 6,4 arttı. Söz konusu harcamalarda dokuz aylık dönemlere göre artış yüzde 7,4 düzeyinde oluştu. Devlet harcamalarındaki artış mal ve hizmet alımlarından kaynaklandı. Üretim ve ihracatın önü açılsın Büyümedeki yavaşlamanın tek suçlusu, faizleri yüksek tutan Merkez Bankası değil. Tüm aktörlerin üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerekiyor. Hükümet üretim ve ihracatın önünü açmalı. Türkiye hâlâ önüne bu yönde bir program koyabilmiş değil. IMF ile olan ilişkilerimizde de bir üslup farklılığına gitmemiz gerekiyor. YTL değerli kalırsa durgunluk sürer Türk Lirası'nın çok güçlü olması sanayicilerin yatırım ve ihracat şevklerini kırdı. İhracatçı firmalar üretimlerini kıstı. TL'nin gevşememesi halinde durgunluk süreci devam edebilir. Piyasalarda global dalgalanmanın da etkisiyle bir tedirginlik seziliyor. Tedirginlik bir-iki ay daha devam eder. Bahardan sonra toparlanma başlayacaktır. 'Faizlerde ciddi indirim zorunlu hale geldi' Büyüme hızındaki sert düşüşü değerlendiren reel sektör temsilcileri, hükümetten sanayicinin önündeki engelleri kaldıracak politika izlemesini talep etti. "Ortaya çıkan sonuç bir ikazdır. 23 çeyrektir büyümek iyi ama bu bununla kendimizi aldatmamalıyız." diyen Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Ömer Bolat'a göre ekonomide bir durgunluk sürecine girildi. Bunun sebebini yüksek faizlere bağlayan Bolat, "Yüzde 2'lik büyüme işsizlik sorununu çözmek için yetersiz. Ekonomi en az yüzde 6-7 büyümeli. Merkez Bankası'nın büyümedeki durgunluktan sonra faizlerde ciddi ve etkili indirim yapması bir zorunluluk haline geldi." dedi. 2007'de siyasetin ön plana çıktığını aktaran Bolat, hükümetin önümüzdeki yıl ekonomiye daha çok önem vermesi gerektiğini kaydetti. Reel sektörün beklediği mikro reformların bir an önce uygulamaya geçirilmesi gerektiğini kaydetti. Türkiye'nin üretim gündemine dönmesi gerektiğini aktaran Kayseri Sanayi Odası Başkanı Mustafa Boydak da mikro reformların tamamlanmasını istedi. Seçimler, referandum ve terör olaylarının hükümetin gündemini meşgul ettiğini aktaran Boydak, "Hükümetin bu dönemde daha hassasiyet içerisinde olması lazım. Özellikle iş dünyasının beklemekte olduğu iş hayatını zorlayan faizlerin yüksekliği devam ederken iş adamlarının rekabet gücü yavaşlamakta." diye konuştu. Büyüme hızındaki yavaşlamayı normal olarak değerlendiren Müteahhitler Birliği Başkanı Erdal Eren ise seçim yılında ekonomideki dizginlerin tam olarak tutulamadığını aktardı. Üretim ekimde tahminlerin üzerinde arttı Sanayi üretimi ekim ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 7,9 ile beklentilerin üzerinde artış gösterdi. TÜİK'in açıkladığı ekim ayına ilişkin sanayi üretimi verilerine göre, geçen yıl ekimde 136,4 olan sanayi üretim endeksi bu yıl aynı ayda yüzde 7,9 artışla 147,2'ye ulaştı. Sanayi üretimi bir önceki aya göre ise yüzde 2,5 azalış gösterdi. Sanayi üretim endeksi, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2,4, bir önceki aya göre yüzde 7,2 azalmakla birlikte 314,3 olarak gerçekleşen büro, muhasebe makineleri imalatında en yüksek düzeyde gerçekleşti. Bu grubu 283,2 ile radyo-TV, haberleşme cihazları imalatı, 263,2 ile taşıt araçları imalatı izledi. Ekonomi Servisi
Kaynak: Zaman