Mortgage faizini indirtmek isteyenler canından beziyor

08/10/2009

Refinansman bankaların yeni geçim kapısı oldu

Yüksek faizle konut kredisi alanlar, bugünlerde faizde indirim (refinansman) yaptırmak için bankalara koşuyor ama büyük hayal kırıklığı yaşıyor. Çünkü, var olan konut kredisinin faizini indirtmek, yeni kredi çekmekten daha zor. Bankalar, bitmek tükenmek bilmeyen istekleriyle, kredisini yeniden yapılandırmak isteyenleri canından bezdiriyor. Konut kredisi faizlerinin yüksek olduğu dönemde konut kredisi alıp kredi geri ödemesi devam eden bir kişi, kredi faizini indirtmek için kendi bankasına başvurduğunda bakın neler isteniyor: - Yeni kredi açılıyormuş gibi masraf. - Aynı eve yeniden ekspertiz gönderiliyormuş gibi ekspertiz ücreti. - Hukuk ücreti. - Yüzde 2 erken ödeme cezası. - DASK sigortası. - Konut sigortası. - Eski hayat sigortası devam etmesine karşın yeni hayat sigortası. Bitmedi... Bu kişi kredi borcunu başka bir bankada refinansman yaptırmak isterse, yukarıda saydıklarıma ek olarak şunlar isteniyor: - Size yeni bir hesap açalım, deniyor. - Size bir kredi kartı verelim, ödemelerinizi kredi kartıyla yapın, puan kazanın, deniyor. - Elektrik, doğalgaz, su, telefon gibi faturalarınız için otomatik ödeme talimatını bize verin, deniyor. - Eviniz 'ikinci el'se yenileme kredisi verelim deniyor. - Kefil getirin deniyor. - Kefiliniz yoksa geliriniz ya da maaşınız için bir sigorta yapalım deniyor. Deniyor da deniyor. İsteniyor da isteniyor. Amaç belli; kredi borçlusunu yıldırıp, refinansmandan vazgeçirtmek, fahiş faiz almaya devam etmek. Tamam, kabul ediyorum, bankalar refinansman yapmak zorunda değil. Ama, burası Türkiye. Hiçbir yerde de faizler bir yıl içinde iki kat artıp, yarı yarıya düşecek kadar oynak değil. Biraz insaf... İstanbul'un yeni planını yapanlar da at gözlüğü takmış Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Üçüncü Boğaz Köprüsü'ne karşı çıkanları tarif ederken eliyle 'at gözlüğü' işareti yapıyor. Köprüye karşı çıkanların at gözlüğü takmışçasına konuya tek taraflı baktıklarını ima ediyor. Bu durumda, İstanbul'un Çevre Düzeni Planı'nı hazırlayan 450 bilimadamı ve bu planı imzalayarak yürürlüğe koyan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da at gözlüğü takmış oluyor. Çünkü, İstanbul'un ulaşım ilkelerini de ortaya koyan planda üçüncü köprü yok. 450 bilimadamı aylarca kafa kafaya vererek, İstanbul'un 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı'nı yani 'imar anayasası'nı hazırladılar. Konut, sanayi, turizm, tarım, ulaştırma ilkelerini belirleyen bu planda üçüncü köprüye yer verilmemiş olması, sadece 'at gözlüğü'yle açıklanabilir mi? 450 bilimadamının ortaya koyduğu planı elinin tersiyle itenler, hangi bilimsel ölçülere göre köprü yapmaya karar verdiklerini açıklayabilir mi?
Kaynak: Milliyet